Kaç gündür devam eden orman yangınları bazı yerlerde kontrol altına alınırken bazı illerde kontrol altına alınamadı. Şüpheli birkaç kişinin gözaltına alınması ile birlikte olay gizemliliğini halen korumaktadır. Bir kısım PKK’nın yaptığını söylerken azınlık bir kısım da yangınların otel inşa etmek isteyen kapitalist zihniyetli insanlar tarafından çıkartılmış olduğunu savunmakta. Bu yangınları kim, neden çıkardı tartışmasını bir tarafa bırakıp bunun Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın bir uyarısı olabileceği üzerinde düşünelim mi biraz?
İnsanoğlu Allah-u Teâlâ’yı unutmuş bir şekilde hayatını sürdürmekte. Adeta bir hafıza kaybı yaşamakta. Ne için yaratıldığını, kime kulluk etmesi gerektiğini, öldükten sonra kendisini nasıl bir hayatın beklediğini büsbütün unutmuş. Bunları düşünmek yerine dünyevi meşgalelere dalmış. Para, kariyer, kazanma, daha çok kazanma hırsı gözlerini kör etmiş. Beyinleri, menfaat ve çıkarları ile uyuşmuş. Amellerinin ölçüsü sadece heva ve hevesleri olmuş. Yaptığı ve yapacağı işin Allah’ın (svt) men ettiği bir iş olduğu onu çokta ilgilendirmemekte. Onun ilgi alanı sadece kazanmak… daha çok kazanmak… Kazanırken ezmek, yıkmak, sömürmek…
İnsanoğlu tam da böyle bir uçurumda iken, Rabbimiz onun aslına dönmesi için hastalıklarla, doğal afetlerle Kendisini hatırlatır. Hatırlatır fakat insanoğlu öyle hırsla sarılmıştır ki dünyaya bunu fark edemez dahi.
Kaç gündür hepimiz büyük bir üzüntü içindeyiz. Orada kardeşlerimizin evleri, emekleri yanıyor, hayvanlar ölüyor, ağaçlarımız yok oluyor. Orada ağaçlarımız yanarken bizler de burada yanıyoruz adeta. Yapanlara lanetler okuyoruz. Öfkeleniyoruz. Kim ne için yapıyor diye tartışıyoruz. Her olayda olduğu gibi... Bu defa tam tersini yapsak? “Kim, neden yaptı?” düşüncelerini bir tarafa bırakıp ben ne yaptım? Neden geliyor bunlar başımıza diye düşünsek? Enerjimizi bu yönde kullansak daha sağlıklı olmaz mı?
Düşünsenize, bir virüs ile tüm dünyanın düzeni değişti. Yüz binlerce kayıp verildi. Ekonomi çöktü, insanlar üzerinde çok kirli oyunlar oynandı. İnsanlar eve hapsedildi, akrabalık ve komşuluk ilişkileri öldürüldü. Pandemi sürecinde Müslümanların ibadet etmesi dahi yasakken yaz aylarında turizm için yasaklar kalktı. Bu durumda dahi insanlar virüsün neden, kimler tarafından çıkarıldığını konuştular, tartıştılar. Asıl düşünmemiz gerekeni, tartışmamız gerekeni unutturdular bize.
Dünya bir imtihan. Rabbimiz, doğruyu yanlışı ayırt etmemiz, kendimizi toparlamamız, silkelenmemiz için elbette bizleri imtihan edecek. Bu bir virüs, bir deprem veya bir orman yangını ile olabilir öyle değil mi?Virüs ile uyardı anlamadık, deprem ile uyardı anlamadık, orman yangınları ile uyardı yine anlamadık. Daha neyi bekliyoruz? Allah’ın (svt) dinine sarılmamız için başımıza daha neler gelmesini bekliyoruz?