Bizim kültürümüzde mazluma el uzatmak, yere düşeni kaldırmak, sokak ortasında dayak yiyen kadını kurtarmak vardır. Zira İslam bir münker gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltin yani beklemeyin, sağa sola bakmayın, görmezden gelmeyin, derhal müdahale edin diye emretmiştir. Bu emrin tezahürü niteliğinde bir olay yaşandı.
Konya’da, uyuşturucu, madde ticareti, yaralama, hırsızlık ve yağma gibi suçlardan 19 suç kaydı olan Özgür Duran sevgilisini darp ettiği sırada oradan geçmekte olan Kadir Şeker olan bitene kayıtsız kalmayarak duruma müdahale etmek istedi. Tek amacı kadını kurtarmaktı. Çıkan arbedede Özgür Duran olay yerinde hayatını kaybetti. Kadir Şeker ise yakalanıp ‘kasten adam öldürme suçundan’ tutuklandı.
Sosyal medyada gündeme oturan bu olaya her kesimden tepkiler çığ gibi yağdı. Kadın hakları savunucuları, feminist örgütler, duyarlı vatandaşlar sosyal medyada #kadiriçinadalet etiketine atılan destek tweetleriyle Twitter’da gündemin ilk sırasına yerleşti.
Kadir için adalet gerçekleşir mi gerçekleşmez mi bilemeyiz. Ama şunu iyi biliyoruz ki bugün Kadir için adalet isteyen feminist dernekler, kadın meclisleri, kadını yüceltir gibi görünüp aslında köleleştiren medya kuruluşları ve benzer sivil toplum örgütleri, kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin başlıca sorumlularındandır. Bu STK’lar Avrupa Konseyi, BM ve benzer kuruluşlara atölye çalışması adı altında raporlar hazırlamakta ve aile kurumunu kökten değiştirecek projelere imza atmaktadır. Bu projeler iktidar tarafından da desteklenmekte ve yürürlüğe konulmaktadır.
Ailenin genleriyle oynadılar. Kadın-erkek eşitliği denilerek kadın profilini ifsat ettiler. Belki yasal eşitlik sağlandı ama bu eşitlik kadına huzur ve mutluluk kazandırmadı. Zira kadının ihtiyacı olan eşitlik değil adalettir. Adalet ise ancak İslam nizamının tatbik edilmesiyle mümkündür.
Kadir Şeker olayına dönecek olursak;
Kadını korumak için çıkartılan ama kadını korumayı, erkeği evden uzaklaştırma şeklinde tatbik edilen 6284 sayılı kanunun koruyamadığı bir kadını korumak için olaya müdahale etmiş ve çıkan arbedede saldırgan ölmüştür.
Aslında Kadir Şeker bir açıdan 6284 sayılı kanunu uygulamış iken kasten adam öldürme suçundan tutuklanması laik sistem açısından utanç vesikasıdır.
Gerçekten kadını koruma ise niyetiniz, bu genci cezaevinden çıkartıp insanların gözü önünde ödüllendirmelisiniz ki bu durum tüm insanlığa örnek olsun. İnsanlar sizin samimiyetinizi görsün. Böylece buna benzer olaylara şahit olduklarında büyük bir cesaret ve gururla kadınları koruyabilsinler ve bunların yaşandığını gören gaddar, zalim ruhlu insanlar ise kadına ellerin kalkmaması gerektiğini ve kaldırılan ellerin nasıl kırıldığını idrak etsinler. Hadi eğer niyetinizde samimi iseniz, gerçekten niyetiniz kadını korumak ise bunu yapın.
Şayet bu gence yaptığı kahramanlıktan ötürü ceza verecek olursanız, topluma şöyle bir mesaj vermiş olacaksınız: “Sakın kimseye yardım etmeyin, hele iyilik hiç etmeyin. Yaparsanız siz suçlu olursunuz ve siz kaybedersiniz.” Sonrasında öyle bir toplum yetiştirmiş olursunuz ki, batılılarda olduğu gibi kimseye yardım etmeyen, bencil, egoist bir toplum haline geliriz. Zira batıda ‘başımı neden belaya sokayım’ zihniyeti ile yardıma ihtiyacı olan biri görmezlikten gelinir. Bizim toplumumuzda ise yardım etmek değil, yardım etmemek suç olmalı. Çünkü biz batılı değiliz, biz Müslümanız..
Aileyi ve nesli yıktınız. Bari son insanlık kalıntılarına dokunmayın! İyiliğin önüne geçmeyin!