Ahlaksızlığın Irkı Olmaz!
02 Temmuz 2024

Ahlaksızlığın Irkı Olmaz!

Kayseri’de iddia edildiği üzere Suriyeli biri yine Suriyeli olduğu iddia edilen bir çocuğa taciz girişiminde bulunması sonucunda olayla hiç alakası olmayan Suriyelilerin evlerine, iş yerlerine ırkçı kesim saldırıda bulundu. Bu saldırıya da “adalet yerini buldu” şeklinde yorumlar yapıldı oysa bir kişinin işlediği suçu tüm ırka mal etmek adalet değil ırkçılıktır.

Allah Subhanehu ve Teâlâ Müslümanları birbirlerine kardeş kıldı. Bu bağ çok kuvvetli bir bağ olmak ile birlikte kini ve nefreti ortadan kaldırır, kalpleri yumuşatır. İnsanların ırkı, ikameti neresi olursa olsun onları birbirlerine kardeş kılar. Milliyetçilik veya ırkçılık da bir bağ olsa da bölücülüğe sebebiyet veren bir bağdır. Kendi milletinde olan birinin yaptığı hata veya yanlışlara göz yumarken başka milletten olan birinin yaptığı bir yanlışı tümüne mal eder. Bu bağ, tehlikeli ve tutunulması haram bir bağdır.

Şayet bu yapılanlar adalet ise, o halde bir Türk bir haram işlediğinde, bütün Türklerin evlerine, iş yerlerine saldırıda mı bulunmak gerekiyor? Daha geçtiğimiz günlerde Bursa’da Gökmen K. (44) adında Kemalist birisi öz kızına (15) tecavüz etti. Bu olayda da Türkiye’nin ayağa kalkması gerekmez miydi? Neden kimsenin sesi çıkmadı? Suç işlenmişse ırkı ne olursa olsun cezasız kalmamalıdır. Özellikle bir çocuğa karşı bir suç işlenmişse en ağır şekilde cezası verilmelidir. Fakat mezkûr olayda kasıt suçluya ceza verme veya bir çocuğu önemseme meselesi değildir aksine ırkçılıktır.

Mesele çocuk olsa, Gazze’de sayısız çocuk öldürüldü ama kimse “İsrail” Konsolosluğunu yakmadı. 9 aydır suskun kalan ırkçılar bugün kahraman (!) kesildiler. Rasulullah ne güzel buyurmuş; “Ey İnsanlar! Sizden önceki milletlerin helak sebeplerinden biri şuydu; İçlerinden zayıf ve kimsesiz olanlar, bazı suçlar işlediklerinde onlara cezalar tatbik edilirdi. Ama içlerinde sayılı ve soylu mevki makam sahibi olanlar suç işledikleri zaman onlara ceza tatbik etmezlerdi. Ama ben Allah’a yemin ederim ki: Hırsızlık yapan kızım Fatıma dahi olsa ona had cezası uygulamaktan bir an geri kalmayacağım!”

Değerli Kardeşlerim;

Provokasyonlara gelmeyin. Bugün sizler başkalarının değerlerine saldırırsanız, onlar da sizlerin değerlerinize saldırırlar. Nitekim öyle de oldu. Sizler hiçbir kabahati olmayan Suriyelilere saldırdınız, Suriye’dekiler de Türk kamyonlarına saldırdı, bayrakları yaktı. Zira ırkçılık sorunu çözmez aksine olayları çözümsüz hale getirir.

Düşmanlarımızı unutup birbirimize saldırırsak düşmanlarımızın bizleri bölmeleri için en büyük desteği onlara biz vermiş oluruz. Unutmayın ki düşmanlarımız ilk önce ülkelerimizi böldüler sonra Milliyetçilik duygusunu aşılayarak aramızı bozdular. Oysa bizim devletimizde, bayrağımızda, inancımızda ve düşmanımızda birdir. Biz tek vücuduz, vücudumuzun uzuvlarını parçalamalarına izin vermeyin, Allah’tan korkun ve Allah’ın şu emrine kulak verin.

“Ey iman edenler! Allah için adaletle şahitlik edenler olun. Bir topluluğa karşı duyduğunuz kin, sizi adaletten saptırmasın, adil davranın, bu Allah'a karşı sorumluluk bilinci duymaya en yakın olan davranıştır. Ve yolunuzu Allah'ın kitabıyla bulmaya çalışın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” [Maide 8]