TÜRKİYE’DE HİLAFET İSTEMEK BİR SUÇ
02 Haziran 2022

TÜRKİYE’DE HİLAFET İSTEMEK BİR SUÇ

05 Mart 2017 tarihinde yapılması planlanan fakat gelen şikayet üzerine Ankara Valiliği tarafından iptal edilen “Dünya Hilafete Neden Muhtaç” adlı konferansın sorumlu ve sözcülerinden olan Abdullah İmamoğlu, Osman Yıldız, Musa Bayoğlu ve Mahmut Kar hakkında açılan dava neticesinde verilen toplam 31 yıl 3 aylık ceza onaylandı.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasanın 26. Maddesinde fikir özgürlüğü şu şekilde açıklanır: “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.”

Lakin bizler bunların boş sözler olduğunu ve bu sistemin kendi sözümona batıl kanunlarına bile riayet etmediğini biliyor ve çoğu zaman da birebir şahitlik ediyoruz. Bugün toplumsal yozlaşma hat safhada iken, ahlaksızlar artmışken, ırkçı ve milliyetçiler ayrımcılıkta sınır tanımazlarken onlara hiçbir ceza uygulanmamaktadır. Yine ateistler, diğer dinlere mensup olan insanlar istedikleri zaman fikirlerini yayarken, LGPT’liler sapık zihniyetlerini yaşarken ve bu kirli fikri yayarken onlara uygulanan herhangi bir müdahale söz konusu olmamaktadır. Ancak bunların batıl olduğunu, Allah’ın (svt) insanları bunlardan men ettiğini ve ahlaksızlığı ortadan kaldıracak, insanlara hayat verecek yegane nizamın Hilafet olduğunu söyleyen yiğitlere ceza verilmesi kabul edilecek bir durum değildir.

Görülen o ki, fikri özgürlüğünüz Hilafeti isteyenler için geçerli değil. Zira 1925’te Hilafeti isteyenleri vatan haini olarak ilan ettiniz. O zaman kanunlarda açıkça yer alıyordu, bugün ise uygulamalı olarak karşımızda.

Hainlerin kahraman, kahramanların hain, kötülerin iyi, iyilerin kötü gösterildiği ve böyle kabul edildiği bir düzende yaşıyoruz. Ancak tüm gür sedamızla haykırarak diyoruz ki “Biz bu düzeni kabul etmiyoruz.”

Bu kardeşlerimiz de biz de biliyoruz ki Hilafeti istemek, onun için çalışmak korkakların değil yiğitlerin yapacağı bir iştir. Ve yine biliyoruz ki dünya hayatı bir imtihan yeridir. Rabbini razı etmek için çalışanlar kazananlar, onların çalışmalarını engeleyenler ise kaybedenlerden olacaktır. Ne mutlu kazananlara!