ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK
22 Haziran 2024

ŞEYTANIN BACAĞINI KIRMAK

İstikbal için herhangi bir düşüncesi, bir hayali olan insanın hem geçmişe doğru bir perspektiften bakması hem de içinde bulunduğu zamanın paradigmasını idrak etmesi gerekir. Geçmişini bilmeyen insan gelecekten ümitvar olamaz çünkü onun misali alzheimer hastasının durumu gibidir. Bunun farkında olan ve kitleleri kendi istekleri doğrultusunda yönetmek isteyen büyük sermaye sahipleri ve küresel güçlerin kullandıkları en tehlikeli silah kanaatimce algı yönetimi ve manipülasyondur. Savaş görünenin aksine sadece silahla tankla yapılmaz, psikolojik olarak da yapılır.

ABD Savunma Bakanlığı Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Joseph Nye “Yumuşak Güç” adlı kitabında klasik savaşın maliyetli ve kesin sonuç vermeme ihtimali olduğundan ve düşmanlarımızın bizim gibi düşünmesi durumunda onlarla savaşmak zorunda kalmayacağımızdan bahseder. Klasik savaşta yenilen bir toplum kendini yeniden toparlayabilir lakin psikolojik savaşta yenilen bir toplum için aynısı geçerli değildir. Çünkü psikolojik savaşta yenilen toplum artık düşmanının kavramlarıyla ve fikirleriyle hayatına yön vermeye devam eder. Bu yüzden insanın düşmanını tanıması elzemdir. Nitekim Allah (svt) Kur’an-ı Kerim'de bize şöyle sesleniyor:

“Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın vaadi haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak) aldatmasın.” [Fatır 5]

İnsan zaafları hasebiyle kanmaya ve kandırılmaya nazır bir varlıktır. Bu sebeple dikkatli bakıldığında fark edilebilecek algı yönetimi ve manipülasyon tekniklerini fark edemeyebilir. Bu tekniklerden en önemlileri amacın gizlenmesi, akla değil duygulara hitap etmesi, sürekli tekrar edilmesi, bilginin akredite edilmesidir.

1-Amacın Gizlenmesi

Manipülasyonda en önemli kural amacın gizlenmesidir. Çünkü bir insanı kandırmak istiyorsanız kandırılan kişinin bundan bihaber olması gerekir. Gerçek amacı gizlediğiniz için kandırmak istediğiniz kitleye inandırıcı bir sahte amaç sunmanız gerekir. Bu manipülasyon tekniğini fark etmenin yolu ise “Niçin?” sorusunu sormaktır. Bu tekniğin en başarılı olduğu vakalardan birisi ABD’de kadınların sigara kullanmaya başlamasıdır. Bir grup feminist kadının paskalya yürüyüşünde sigara içmesi ve gazetede sigarayı özgürlük heykelinin meşalesine benzetilmesi sonucunda sigara içen kadınların oranı ilerleyen yıllarda şaşırtıcı bir şekilde artmıştır.

2-Akla Değil Duygulara Hitap Etmesi

Duygularıyla hareket eden insan tipi algı yönetmenleri için ideal bir avdır. Çünkü aklını kullanarak hareket eden insan kandırılmaya karşı kendini koruma altına almıştır. Duygular aklı gölgeleyebilir. Pazarlama uzmanları bu yüzden korku çekiciliği adı verilen tekniği çok sık kullanırlar. Yıllarca ABD’de komünizm korkusu, Türkiye'de ise Şeriat korkusunun köpürtülmesi örnek verilebilir.

3- Sürekli Tekrar Edilmesi

Algı yönetmenleri insanları yönlendirmek istedikleri hususlar ile alakalı iletişim araçları aracılığıyla bilinçaltınıza sürekli mesaj gönderirler. Bu tekrarın sebebi sizin durumu kabullenmenizi istemeleridir. Türkiye’de en çarpıcı örneği kadın cinayeti haberleridir. Araştırmalara göre öldürülen her 5 kişiden 4’ü erkektir. Buna rağmen bu kadar fazla kadın cinayeti vurgusunun yapılması şüphesiz toplumun yapıtaşı aileye yapılan bir operasyondur.

4- Bilginin Akredite Edilmesi

Teknolojinin hızla gelişmesi sonucunda artık her gün 2,5 milyar GB veri üretiliyor. Doğal olarak bir bilgi ile karşılaştığımızda seçici olmamız gerekiyor. Bu yüzden kişi için; bir uzman tarafından doğrulanmış, resmi olarak tanınmış yani akredite olan bilgiler daha güvenilir hale geliyor. İlk bakışta yararlı bir yöntem gibi gözükse de zararı yararından büyük olabiliyor. Bunun en bariz örneği ise bilimsel araştırma adı altında yayınlanan Kinsey Raporu'dur. Kinsey’in yaptığı bilimsel(?) araştırmadan sonra LGBT normal görülmeye başlandı.

Bu tekniklerin sayısını çoğaltabiliriz lakin sayıdan ziyade nasıl kullanıldıklarını bilmek elzemdir. Algı yönetimi ve manipülasyon sonucunda aile mefhumu zarar görmüş, ahlaksızlık ve psikolojik rahatsızlıklar artmıştır. ABD’nin, nükleer silaha sahip olduğu iftirası ile Irak’ı işgali, demokrasi adı altında milyonlarca insanı katletmesi küresel manipülasyonlar sonucu gerçekleşmiştir.

Algı ve manipülasyonu fikrî ve siyasi uyanıklık boşa çıkarır. Ümmet içerisinde her geçen gün İslam fikrine dair oluşan uyanıklık, İslam düşmanlarına dair farkındalık gittikçe artmaktadır. 11 Eylül'den sonra İslam’ı terörize eden Batı'nın bu algısı, Gazze'deki mücahitlerin esirlere muamelesi ile ters yüz edildi. Yıllardır “Filistin sorunu” diye oluşturulan algının aslında bir "İsrail" sorunu olduğu anlaşıldı. Keza siyasi ve diplomatik girişimlerle çözülebileceği yönünde algı oluşturulan "İsrail" sorununun sadece askeri girişimlerle çözülebileceği anlaşılmış oldu.

Algı yönetmenleri oyunlarının farkında olan insanlardan nefret ederler. Sosyal medya aracılığıyla bugün şeytanın bacağını kıran dünya insanının Gazze’nin yanında olması, Hamas’ı desteklemesi onların akıllarını kaybetmeye zorluyordur herhalde. Çünkü uyuttukları insanlık Filistin sayesinde uyanıyor ve sistemlerini başlarına yıkmak için can atıyor…

Nursena ŞEN