PİRİNCİN İÇİNDEKİ BEYAZ TAŞ!
19 Mart 2022

PİRİNCİN İÇİNDEKİ BEYAZ TAŞ!

İslam Ümmeti asırlardır farklı akımlara kapılmış, etkilenmemek için de çeşitli çalışmalar yapmıştı. Bu çalışmalar ya devlet eliyle gerçekleşirdi ya da alimler tarafından. Ancak bugün de dün de hatta yüzyıldır İslam’a, değerlerimize, kutsallarımıza saldırılar bitmiyor ve İslam’ın aslından gibi gösterilerek yeni bidatler, sapıklıklar hatta haddi aşmışçasına iftiralar da gün yüzüne çıkıyor. Çünkü ne İslam’ı tatbik eden, onu koruyup aleme yayan ne de kutsallarımıza iftira atan ve sapıklıklarla ortaya çıkanlara dur diyen devletimiz, yöneticimiz ve dahi hakkı izhar edecek alimlerimiz yok.

Bundan güç alan İslam düşmanı kimseler ise meydanlara iniyor. İşte bunlardan bir tanesi de Zeynep Işık Büyükbay isimli bir kadın. Bu kadın önce kendisini muhafazakar diye göstererek sohbet halkaları oluşturuyor ardından güven sağlayıp sosyal medya, video platformu aracılığıyla ve özel ders imkanıyla geniş kitlelere ulaşıyor. Hatta TV programlarına bile konuk oluyor.

Hasılı kadın ulaştığı söz konusu kitleye öylesine sevdirmiş ve inandırmış ki kendini ve tabii İslam adına büyük adımlar attığına da!

Ancak işin aslı maalesef bundan ibaret değil. Öyle ki yavaş yavaş İslam adına farklı yaptırımlarla başlıyor işe. Mizaç ilmi adı altında kurban etine kötü enerjimizi atıyoruz diyerek kurban etlerini attırıyor, cennet yoktur diyerek inkarını açık ediyor, İslam’ın beş şartı şart değildir, esastır diyerek farklı sapkın düşünceler ortaya koyuyor…

Helal olanı necis göstermeye, alemlere rahmet olarak gönderilen, günahlardan arınmış ve tertemiz olan Resulümüze (sav); bütün alemin, kainatın yaratıcısı olan Allah Subhanehu ve Teâlâ’ya dahi saçma şeyler isnat etmeye cüret ediyor. Hatta talebelerinden gelen tepkiyi de bastırarak kendisini haklı çıkartmaya devam ediyor. İlim adı altında reiki, bio enerji, yaşam çiçeği gibi Budizm dinine ait hususları anlatıyor, vurguluyor. Bu olaylar açığa çıktıktan sonra da kendisi red şeklinde bir video yayınlıyor, bu olayları haklı çıkmak adına inkar ediyor ancak yapmadığına dair hiçbir delil sunmuyor.

Alaycı ve aşağılayıcı bir tavır ile Müslüman görünümlü bu kişiler değerlerimize, kutsallarımıza ait ne varsa hatta ayetle sabit olan şeylere kadar saldırmaya başladılar... Bu kadın nasıl biri mi? İçimizden biri gibi... Tesettürlü görünen, tanınmış birisi… Pirincin içindeki beyaz taş gibi…

Ayırt etmesi zor ve meşakkatli. Belki de düşmanın en tehlikelisi bu kadın. Ancak mesele dışarıdan gözüken kadar da değil; itikattadır. İşte böyle insanlar eliyle evlatlarımız, kardeşlerimiz etkileniyor, inançsız bir nesil türüyor.

Gençlik nereye gidiyor diye sorulur ya hep gençlik günah çukurunda sürekli batıyor ve bir de itikadi problemler eşiğinde buluyoruz neslimizi. Ateizm, deizm, feminizm, kapitalizm derken kendi aramızda farklı fikir çatışması yaşar hale geldik.

Bugün bu duruma sessiz kalır, gençlerimizi bu bataklıktan çıkarmazsak hem ahirette Allah Subhanehu ve Teâlâ bizlere hesap sorar hem de onlar yaptıkları planların içerisine daha fazlasını eklerler.

Ey Müslüman halk! Kalk ve silkelen! At üzerindeki ölü toprağını! Mesele iman meselesidir, mesele hak meselesidir. Hakkın yolu birdir, Hak’tan yana da şek ve şüphe yoktur.

Bu tarz vakalarla başsız olduğumuzu iliklerimize kadar hissediyoruz. Bu ve daha nice vakaların çözümü yalnızca İslam’dadır. Başımızdaki yöneticiler kınamaktan bile acizler artık, kapitalizm ekseni etrafında yalnızca menfaatlerini gözetiyorlar.

Oysa İslam insanı, nesli, aileyi, ekini korumayan; ifsat edici tüm fikirlerinden Ümmeti arındıran koruyucu kalkandır. Ümmet içerisinde fitneye mahal verecek, insanların aklını karıştıracak, toplum arasında ayrılığa sebep olacak tüm unsurların önünü kesecek, köklü çözümlerle bir ana Ümmeti gibi koruyacaktır.

O halde kardeşlerim, yapmamız gereken İslam’a sımsıkı sarılmaktır. Hakkı haykırmak adına tüm yanlışlara “La” demek ve yeryüzünde “La ilahe illallah” sancağı dalgalana kadar sabırla, duayla mücadelemizi vermektir asıl olan. Akleden bir toplumun yapması gereken işte tam da budur.

Hatice YİĞİT