اِنَّٓا اَنْزَلْنَاهُ فٖي لَيْلَةِ الْقَدْرِۚ وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِؕ لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ اَلْفِ شَهْرٍؕ تَنَزَّلُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَالرُّوحُ فٖيهَا بِاِذْنِ رَبِّهِمْۚ مِنْ كُلِّ اَمْرٍۙ سَلَامٌ هِيَ حَتّٰى مَطْلَعِ الْفَجْرِ

“Gerçek şu ki, Biz onu kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve ruh, onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler. Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o.” [Kadir Suresi]

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesine erişebilmeyi nasip eden Allah-u Teâlâ’ya sonsuz hamd-u senalar olsun. Kadr; azamet ve şeref demektir. Kadir gecesi Allah (svt) katında ve İslam Ümmeti nazarında büyük değer ve mertebeye sahip bir gecedir. Bu gece; Cebrail (as) aracılığı ile Peygamber Efendimize (sav) vahyedilmeye başlanan, Allah’ın (svt) kelamı Kuran-ı Kerim’in indirildiği gecedir. Rabbim bu geceyi bulmayI, idrak etmeyi ve arınmış bir şekilde Ramazan ayını bitirmeyi bizlere nasip etsin.

Bu konuda Rasullullah (sav) şöyle buyuruyor; “Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesini ihya ederse kendisinin geçmiş günahları bağışlanır.” [Buhari]

Kadir Gecesinin hangi gün olduğu bilinmemekle birlikte günümüzde müslümanlar Kadir Gecesini Ramazan ayının 27. gecesinde ihya etmeye çalışmaktalar, fakat bu konuda Ebu Said el-Hudri şöyle rivayet etmiştir:

“Rasulullah Ramazan ayının 21. gününün sabahında bize gelip hutbe verdi ve “Bana (rüyamda) kadir gecesinin (hangi gece) olduğu gösterildi, sonra o bana unutturuldu veya ben onu unuttum. Fakat siz Kadir Gecesini (Ramazan’ın) son on gününün tek sayılı gecelerinde arayın.” [Buhari]

Hadis-i şeriften de anlaşıldığı üzere Kadir Gecesinin, Ramazan’ın son on gününde tek sayı ile ifade edilen gecelerinde aranması tavsiye edilmiştir. Böylece son on gün içindeki tek sayılı (21,23,25,27 ve 29) beş geceden birinin Kadir Gecesi olabileceği ortaya çıkmaktadır.

Peki, Kadir gecesini nasıl ihya etmeliyiz? Kadir Gecesine eriştiğimizde dilimizi ıslattığımız duamız ne olmalıdır?

Aişe (ranha) Peygamber Efendimize (sav) yönelerek şöyle bir soru yönelttiği rivayet edilir: “Ey Allah’ın Rasulü! Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim? Rasulullah (sav) Aişe Annemizin (ranha) sorduğu soruya binaen şu şekilde cevap vermiştir:

“Allahım! Sen affedicisin, cömertsin, affetmeyi seversin; Beni de affet”

Bu mübarek geceye değer katan Kur’an-ı Kerim’dir. Hayatımızın zerresinden küresine ictimai, iktisadi, hukuki tüm alanlarda hükümleri içerisinde barındıran Kuran-ı Kerim'i kendimize ne kadar nazil olmuş gibi hissediyoruz? İçerisinde bulundurduğu kaç tane hükmü dikkate alıyoruz? Ya da Kur’an hayatımızda, topraklarımızda ne kadar söz sahibi? Bu mübarek geceyi ararken gelin Ümmetin Kur’an’ı hayatlarında tatbik etmedikleri hilafetsiz, halifesiz koskoca 100 yılına bir göz atalım.

Hilafet devleti yıkıldı yıkılalı, Ümmeti Muhammed başsız kaldığından bin bir türlü sıkıntıya maruz kaldı ve maruz kalmaya devam ediyor. Allah’ın (svt) emaneti olarak verilen kadınlar İslam topraklarında huzur ve refah içinde yaşarlarken bugün kâfirler tarafından maddi-manevi işkence çekmekteler. İslamî fikri olmayan eşleri, babaları, hatta tanımadıkları insanlar tarafından ölümle, şiddetle burun buruna hayat sürmekteler. Yuvaların, huzuru neşesi olan çocuklar, bugün batının popülerlik vehametine kapılmış, arkadaş kurbanı olmuş bataklığa batmış durumdadırlar. Evin direği diye tabir edilen babalar ise işsizlikten, yoksulluktan, ekonomik sıkıntılardan hayatlarına son veriyorlar. Bu sebeplerden dolayı günümüzde aile kavramı da anlamını kaybetmiş oldu. Sadece bir aile, İslamsız bir aile İslam'ın çözüm sunduğu her alanda İslamsız kaldığı için yıkılmaya mahkumdur ve yıkılmaktadır.

Bir aile İslam’ın hükümlerinden yoksun hayat sürerken uçurumdan yuvarlanıyorsa İslam’ın hükümlerinden yoksun bir toplumu, ülkeyi siz düşünün! Bu sadece bir örnekti bu örnekleri ne yazık ki arttırmak mümkün..

İşte Kadir Gecesi öyle mübarek, öyle ihtişamlı bir gece ki, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran, tüm sorunlarına çözüm bulan, huzur, refah ve adalet gibi kavramların sözde değil hayatlarda olmasını sağlayacak yegane anayasanın, Kur’an’ın indiği gecedir. Bu mübarek gecenin mucizesi Kur’an’ı gereği gibi anlayıp hükümlerini ayırt etmeksizin yaşamaya çalışmak ve bu hükümlerin uygulanmasını sağlamak için gayret göstermek bu gecede yapacağımız belki de en önemli ibadetlerdendir.

Ey âlemlerin Rabbi olan Allah'ım! Bizleri hakkı hak bilip onu alanlardan ve batılı batıl bilip ondan uzaklaşanlardan eyle... Ey ihtiyaçları gideren Allah'ım!... Bizlere muhtaç olduğumuz gücü ve nusretini gönder. Katından rahmetini indir ve üzerimize sabır yağdır. Tez vakitte Müslümanları Raşid-i Hilafet ile izzetlendir! Bu mübarek geceyi bulmayı, hakkıyla idrak etmeyi ve bağışlanmayı bizlere nasip et. Hilafetsiz, halifesiz son Kadir Gecesi olması ümidi ile...

EVİNDAR GÜRGÜN