DEPREM İLAHİ BİR İKAZDIR!
04 Mart 2023

DEPREM İLAHİ BİR İKAZDIR!

Bizleri İslam itikadı üzere yaratan ve türlü nimetleri bizlere lütfeden Allah’a (svt) hamd-u sena ediyoruz. Malumunuz Ümmet olarak oldukça zor günleri geride bıraktık. Rabbim vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin, kalanlara sabır versin ve onların akıbetlerini güzel eylesin.

Allah’a (svt) inanan, İslam’ın hükümlerini yaşama gayretinde olan her Müslümanın fıtratı gereği Müslüman kardeşinin derdiyle dertlenmesi elzemdir. Müslüman, kardeşinin bulunduğu sıkıntılı durumu dert edinmiyorsa tam anlamıyla iman etmiş sayılmaz. Müslüman bir vücudun azaları gibidir birinin canı yansa bunu tüm Müslümanlar hisseder, gereğini yapar, yapmalıdır. Hadîs-i şerîflerde şöyle buyruluyor;

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirle­rini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” [Buhari]

“Mü’minlerin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” [Hakim]

Vicdanımız susmuyor değil mi ? Ne yaparsak bir kişinin hayatına dokunabiliriz, birinin yarasını nasıl sarabiliriz, evde rahat koltuklarımız da otururken kardeşlerimize nasıl bir faydamız dokunabilir diye düşünüyoruz. Kimimiz enkaz başında, kimimiz ayni, kimimiz nakdi yardım yaparak depremden yara almış kardeşlerimize ulaştırmak için çabalıyoruz. Kur’an-ı Kerim okuyup dualar ediyoruz. Şüphesiz ki bu saydıklarımız ivedilikle yapılması gereken şeylerdir.

Depremler ilahi birer ikazdır. Musibetlerin meydana gelme sebebine baktığımızda işlenen günahların çoğalması, haramların helale dönüşmesi ve normalleştirilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Depremin tahakkuk etme sebebini alimler şu şekilde açıklamaktadırlar:

“İki Z olunca üçüncü Z gelir.” Yani zulüm ve zina çoğalınca zelzele olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Zina yayılınca depremler çoğalır.” [Deylemi] “Günahlar açıktan işlenmeye başlanınca, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz kalır.” [Taberani]

Bu hadisler ekseninde devam edecek olursak hepimizin bildiği Lut (as) kavminin helak olma emri Allah (svt) tarafından görevli meleğe bildirildiğinde, melekler helak olacak olan toplumun içinde gece namazı kalan samimi kulların olduğunu söyleyince onların haramın normalleştirilmesi noktasında sessiz kalmalarından dolayı helaka uğramalarını emretti. Lut Kavmi içinde çoğu kişi gece namazı kıldıkları halde içlerindeki ahlaksız bir gruba karşı tepki göstermedikleri için helak oldular.

Allah’ın (svt) hükmünü gasp edip hakimiyetin millete verilmesi, hırsızlığın mülk edinme hürriyetini kapsaması, zinanın normalleştirilmesi, içki ve uyuşturucu gibi aklı devre dışı bırakan haramların su gibi doğal birşey kabul edilmesi ve engellenmemesi, Allah’ın (svt) lanetlediği lgbt’li kişilerin savunulması ve her hakkın tanınması ve yine aynı şekilde normalleştirilmesi helakın birer sebebidir.

Peki bu musibet karşısında ne yapmalıyız? İbret almalıyız, başımıza gelen bu musibetin sadece bir doğa olayından ibaret olmadığını idrak etmeli ve kendimize çeki düzen vermeliyiz. Bildiklerimizle amel edip dünya ve ukbamızı güzelleştirecek şeylere koşar adımlarla gitmeliyiz.

Ertelememeliyiz! Davamızı omuzlamalı, namazı, tesettürü farzları hakkıyla eda edip, haramları terk etmeliyiz.

Helak olmamak için, normalleştirilmiş günahlara, helal fetvası verilmiş haramlara, yapılan zulümlere artık “dur” demeliyiz. Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Filistin’de, Myanmar’da zulme duçar olmuş kardeşlerimiz için susmayacağız! Faiz, zina, içki, kumar, eş cinsellik, hırsızlık gibi tüm toplumu derinden etkileyen tehlikelere haramlara “dur” demeliyiz!

Resûlullah (sav), Medine’de meydana gelen bir deprem üzerine: “Rabbiniz, sizi hoşnut olacağı duruma döndürmek istiyor; siz de O’nun rızasını isteyiniz!” buyurmuştur. [el-Musannef, 11,472]

Allah’ın (cc) rızası, sebepler dairesinde tedbir ve hakkıyla tevekkülü kuşanmaktır...

Değerli okuyucu kardeşim! Ömür su gibi akıyor... Her saniyemiz o kadar değerli ki... Vallahi kabirde yatan ölüler, daha çok salih amel işlemek adına dirilerin ömründen bir saat almak için neleri vermezlerdi ki.

Suçlular, Rablerinin huzurunda boyunlarını büküp, “Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız” dedikleri vakit, (onları) bir görsen! [Secde 12]

Rabbim bu musibetten ders çıkarıp ibret almayı uyanmayı ümmete nasip etsin... Rabbim ölmüşlere şehit sevabı, geride kalanlara sabr-ı cemil ihsan eylesin. Allahumme Amin...

EVİNDAR GÜRGÜN