Gasıp ve lanetlenmiş yahudi milletinin Gazze’ye olan soykırımı 76 yıldır devam ederken son bir senedir aralıksız devam etmekte. Peki ama neden? Bizler çok güçlü imparatorlukları dahi devirdik nasıl oluyor da bir avuç korkak yahudiyi topraklarımızdan def edemiyoruz?

Cevabı çok basit; çünkü biz güç kaynağımızı kaybettik...

Biz Müslümanlar aslında çok güçlü bir Ümmetiz. Ne zaman güçlüyüz? Kendi fikirlerimize yani İslami fikirlere bağlı olduğumuz sürece güçlüyüz. Bizi güçlü kılan bizim değerlerimiz, fikirlerimiz ve inancımızdır.

Risâlet’in ilk başladığı yere Mekke’ye baktığımızda Mekke halkı güçlü bir halk değildi aksine zayıf ve fakir bir halktı. O dönem imparatorluklar güçlüydü. Sasani ve Bizans bugünün Amerika’sı gibi dünyaya sözünü geçirebilen çok güçlü İmparatorluklar idi. Rabbim dileseydi İslam Risâlet’ini onlara verir, onlar arasında bir peygamber seçerdi ve bu şekilde İslam daha hızlı yayılırdı. Fakat bu durumda bizler İslam’ın gücünü göremezdik.

Bu dava 40 kişi ile başladı ve bu 40 kişinin çoğunluğunu çocuklar ile gençler oluşturuyordu. Düşünün zayıf, fakir, sözünü geçirme gibi bir güce sahip olmayan bu 40 kişi ile başlayan dava nerdeyse dünyanın tamamına hükmedecek bir seviyeye geldi.

İslam orduları Hz. Ömer'in (ra) zamanında Sasani İmparatorluğu'na tabi Irak, İran ve Azerbaycan ile Bizans İmparatorluğu'na bağlı Suriye, el-Cezire, Filistin ve Mısır'ı da İslam ülkesine kattı. Oysa düşünün Hz. Ömer (ra) iktisatla ilgili bir üniversite bitirip doktora yapmadı, savaş ile ilgili eğitim almadı ama koca koca imparatorlukları devirdi. Nerden alıyordu bu gücü? İslami fikirlerden ve o fikirlere olan bağlılığından alıyordu. Bugünün devlet adamlarının, sermaye sahiplerinin çocuklarını düşünün bir de hepsi Avrupa’da eğitim aldı, üniversiteler bitirdi ama bırakın fetihler yapmayı iki lafı bir araya getirmekten dahi acizler. Çünkü insanı güçlü kılan İslam’ın fikirleridir, batının uyduruk fikirleri değil!

Müslümanlar ne zaman İslami fikirlerden uzaklaştılar batıya özendiler ve batının fikirlerini benimser oldular işte o zaman güçlerini kaybettiler. Öyle ki bugün hangi (zamanında Hz. Ömer gibi Halifelerin fethettiği) İslam topraklarına bakarsak bakalım hepsi kâfirin otoritesi altında. Dünyanın zenginliklerine sahip oldukları halde sefalet içinde yaşıyorlar. Kâfirlerin izni olmadan hiçbir şey yapamayacak duruma geldiler. Değil Gazze’deki soykırımı durdurmak kâfirin izni olmayan bir koli gıda dahi gönderemeyecek kadar aciz kaldılar.

“İsrail’in” 76 senedir soykırım yapması, onun güçlü olduğunu göstermez aksine bizim güç kaynağımızı kaybettiğimizi gösterir. Yahudiler başta olmak üzere bütün kâfirler korkak millettir. Onların dayandığı fikirler Allah’ın benzettiği örümcek evi gibidir. Yıkılmaya mahkumdur. Peki, ne zaman yıkılır? Biz tekrar dirildiğimiz zaman yıkılır. Biz Hz. Ömer (ra) gibi, Selahaddin Eyyubi gibi İslami fikirlere bağlandığımız zaman yıkılır.

O halde ne duruyoruz Ey Müslümanlar!

Gün şer’i hükümlere bağlanmanın, akidemize sarılmanın ve korkak, pısırık yahudilere haddini bildirmenin zamanıdır!