Kapitalist Batı'nın En Son Kazanımı: "Evsizleri-Engelleme-Mimarisi"
16 Ağustos 2020

Kapitalist Batı'nın En Son Kazanımı: "Evsizleri-Engelleme-Mimarisi"

"Hostile Architecture" yani "Düşmanlık Mimarisi" olarak bilinen ve birarada yaşamayı engellemeyi amaçlayan kentsel tasarım gün geçtikçe devlet politikasına dönüyor. Avrupa'da evsizleri köprü altlarına, kapı önlerine, parklara vs. umumi ve özel alanlara sığınmaktan, buralarda gecelemekten alıkoyan özel mimari tasarımlar için belediyeler ve devletler büyük bütçeler harcıyor. İşte kapitalizmin özü ve özeti budur. Hiçbir şeyi olmayanın ihtiyacını gidermek yerine, elinde olanı da almak için akıl, para, zaman, gönül vermek... Alacak hiçbir şeyi yoksa, yoksulun uykusunu da alır elinden! Gördüğünüz bu resmi paylaşan kişi hissettiği dehşeti şöyle ifade etmiş: "kötülüğün en açık, en bariz şekli (yani zirvesi) "evsizleri-engelleyen-mimaridir". Düşünsenize, bu kadar çok parayı sırf evsiz insanları uykusuz bırakmak için harcıyorsunuz." Oysa İslam'de Devlet; elinde olanı olmayana dağıtmak için çabalar. Her bir insanın temel ihtiyaçlarını temin etmek için var gücüyle çalışır. İslam’da kişiler temel ihtiyaçlarını karşılama imkânlarından hiçbirisine ulaşamıyorsa devlet malından tebaasına vermek zorundadır. Yani devlet, kişinin yaşamını idame ettirebilmesi için arazi ikta eder, borçlarını öder veya çiftçilere yardım amacıyla para verir. Nitekim Rasulullah (sav) Bilar (ra)’a Akik denilen arazinin tamamını ikta etmiştir. Yine Müzeyne’den ve Cüheyne’den bazı insanlara arazi ikta etmiştir. (Ebu Yusuf, El-Harac) Yine Rasulullah (sav); “Kim bir borç bırakırsa bana aittir. Kim de mal bırakırsa varislerine aittir.” (Ebu Hureyra (ra) hadisinden muttefekun aleyh) diyerek, borçların devlete ait olduğunu açıkça ifade etmiştir. Çiftçilere ziraat amaçlı para verilmesi de sahabenin icma-ı ile sabittir. (Hizb-ut Tahrir Anaya Mukaddimesi veya Esbab-ı Mucibesi)