Damarlardaki kanın hızlı aktığı dönemdir gençlik dönemi. Yaşama, hayattan zevk alma arzusunun en kuvvetli olduğu yıllardır gençlik yılları. Genç, sahip olduğu enerjiyle her şeyi yapabileceğini, her zorluğun üstesinden gelebileceğini düşünür. Bu nedenle de güzel hayaller kurar ve hayallerinin peşinden kendisini sürükler. Hatırlayalım, Allah’ın Rasulu Salllahu Aleyhi ve Sellem ne demişti:

“İhtiyarlar muhalefet ederken gençler bana yanaştı.”

Evini Müslümanlara açan Erkam’ın (ra) bir hayali vardı…

Rasulullah’ın (sav) yatağına yatan Ali’nin (ra) bir hayali…

Yesrib’te öğretmenlik yapan Mus’ab’ın (ra)…

Akabe’de biatına katılan Sa’d’ın (ra)…

Rüstem’in sarayındaki o muazzam şatafatı mızrağının ucuyla iten Rebi’nin (ra) bir hayali vardı…

Onlar daha iyi bir dünya istiyorlardı. Daha yaşanabilir bir dünya! Zulmün olmadığı, Allah’ın (svt) kanunlarının uygulandığı bir dünya ve Allah’ı (svt) razı edecek bir hayat!

Evet, onlar bunun hayaliyle yaşadı. Ve bin dört yüz yıl sonra isimleri hâlâ hafızalarda! Hakikatle müjdelenmiş hayallerin peşinde koşanlar asla unutulmaz, iz bırakır!

Bunları neden anlatıyorum? Zonguldak’taki bir okulda, özürlü bir gençle alay eden, döven, yerlere yatıran, onun acizliğiyle eğlenip sosyal medyada paylaşan merhametsiz gençliği mi anlatayım?

Sosyal medyada daha fazla beğeni almak için anne babasıyla, dedesiyle, büyük annesiyle alay eden, onu küçük düşüren bunu yaparken de gülüp eğlenen gençleri mi anlatayım?

Yaşam gayesini unutmuş, bulamamış, “Bir ev ,bir araba için bu sefil hayat çekilir mi? Lanet olsun sizin bu düzeniniz” diyerek intihar eden gençleri mi anlatayım?

Uyuşturucu, alkol ve ahlaksızlık batağına saplanmış gençleri mi anlatayım?

Söyleyin gençlik deyince ne anlatayım?

Tehlikenin farkında mısınız? Elbette nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu bildiğinizi biliyoruz. Bu bir soru değil bir uyarı! Acilen bir şeylerin yapılması gerektiği noktasında bir uyarı! Harekete geçme vaktinin geldiğini hatırlatan bir uyarı! Yarının daha karanlık olacağını bildiren bir uyarı! Tehlikenin evlerimizin içine kadar girdiğini gösteren bir uyarı!

Evlatlarına karşı tarif edilemez bir şekilde düşkün olan anneler! Erkam’lar, Mus’ab’lar, Ali’ler, Sa’d’lar, Rebi’ler yetiştirecek anneler! Size sesleniyorum! Harekete geçmeyecek misiniz?