Gençler Artık Evlenmiyorlar
18 Aralık 2024

Gençler Artık Evlenmiyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilim Erzurum'da düzenlenen "Gençlerle Buluşma" programına katıldı. Programda gençlerin artık evlenmediğine değinen Erdoğan, Türk milletinin aile kavramının ayrı bir kutsiyeti olmasına rağmen gençlerin evlenmek istemediğini vurgulayarak gençlerin eş beğenmediklerini ifade etti.

Aile kurmak; sevgi, saygı ve muhabbetle dolu bir yuvaya sahip olup çocuklarının olmasını istemek her insanın fıtratında olan ve hayalini kurduğu bir gerçek iken zamanın gençleri neden evlilikten kaçıyorlar veya geç evlilik yapıyorlar?

Bunun en büyük sebepleri içinde bulunduğumuz ekonomik koşulların aile kurmayı zorlaştırması, İslam’dan uzaklaştıkça yozlaşan evlilik anlayışı ve beraberinde gelen sorumsuzluk, ahlaki çöküntü, aldatmalar, haramın kolay ulaşılır olması, evliliğe menfaat eksenli yaklaşımlar, ömür boyu bitmeyen nafaka endişesi, miras ve buna benzer pek çok sebep sayabiliriz. Batılı hayat tarzı ve nizamları esas alınarak Müslümanlara dayatıldığından beri gençlerin evliliğe meyili azaldığından aile yapısı bozuluyor ve problemler artarak var olan yuvalar da yıkılıyor.

Evlenmeyen gençler, eş beğenmedikleri için değil, kapitalist toplumda ölçü olan yeterli şartlara sahip olamadıkları için evlenemiyorlar. Demokrasi ile batıdan gelen hak ve özgürlükler gençlere sevimli gösterildiği için evlenmiyorlar. Ev kuracak maddi birikime sahip olamadıkları için evlenemiyorlar. Yıllardır beyinlerine işlenen “bekârlık sultanlıktır” sloganıyla sultan olacakları aldatmacası yüzünden evlenmiyorlar. Bekârlığa özendiren diziler, gündüz programları, sosyal medya aracılığıyla yayılan zehirli fikirler sebebiyle evlenmiyorlar. Yine batı kaynaklı feminizm, cinsiyet eşitliği gibi kadın ve erkeğe düşen sorumlulukları sorun haline çeviren fikirler yüzünden evlenmiyorlar. İşte bütün bu safsatalar yüzünden inancını ve değerlerini kaybeden gençler, evlenmeye mesafeli durmak zorunda kalıyorlar.

Evlilik; İslam’a göre her iki cihan saadetini sağlayan, kadın ve erkeğin birbirlerine olan fıtri meyillerini helal yoldan doğru bir doyuma yönlendiren ve her iki cinsi de koruyan bir müessese iken bugün kapitalizmin yetiştirdiği gençler evlilikten korkar hale gelmiştir. Problem gençlerde değil, onların üzerine tatbik edilen evliliği mutluluk kaynağı ve yaşama sevinci değil, sırtına yüklenecek yük olarak gösteren bozuk fikirlerdedir.

İki cinsin evlilik yolu ile birleşmesinin asıl gayesi sükûnet, huzur, güven ve yakınlıktır. İnsan hayatında evlilik, ciddi önemli bir dönüm noktası, hukukî bir sözleşmedir, gelip geçici bir zevk ve eğlence değildir. Aile, toplum hayatına vücut ve can veren en küçük birimdir. Aile, ferde sorumluluk duygusunu kazandırdığı, yalnızlık hissini yok ettiği için, onu daha kuvvetli bir şekilde hayata bağlar. Ailede paylaşılan huzur ve mutluluk da insanın yaşama sevincini artıran önemli bir etkendir. İslam erken yaşlarda evlenmeyi teşvik ederek aile içinde ilişki ve bağlara önem verdiği gibi boşanmaları da belli şartlara bağlayarak evlilik akdinin ciddiyetini göstermiştir. Allah (svt) şöyle buyurmaktadır; “Allah’ın ayetlerinden biri de kendileriyle kaynaşmanız için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koymasıdır.” (Rum, 30/21) Rasulullah (sav) şöyle buyurmaktadır: "Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." (Beyhakî, VII/81)