Eyvah! Yine Kapitalizm Hortladı
26 Kasım 2020

Eyvah! Yine Kapitalizm Hortladı

Son günlerde sosyal medyada dolaşırken, televizyon izlerken, Youtube’da ya da diğer platformlarda gezinirken nereye baksak yahut tıklasak şu başlıkları görüyoruz; “İndirim günlerini kaçırmayın, en büyük fırsatlar burada.”

Peki, nedir bu dev indirim günleri? Neden herkesin ekranlarında aynı reklamlar? Acaba yine kapitalizm mi hortladı? Kapitalistlerin en büyük sloganı olan “kapital (anapara, sermaye)” kavramı içinde neyi barındırmıyor ki; para, sermaye, israf, sermaye sahibi zenginler vs. vs. Sermaye sahiplerinin hayatlarını sürdürebilmek için halkı kendi tuzaklarına çekme çabaları… Ve sermaye sahiplerinin başka bir ifadeyle kapitalizmin bu sömürü tuzaklarına düşen ve oyunlarına kanan halk! İşte bu oyunlardan bir tanesi de “indirim günleri” adı altında daha çok harcama yapılmasını sağlamak, ihtiyacı kadar alan bir toplum yerine tüketici bir toplum var etmektir. Kasım ayına girdik gireli devam eden bu reklamlar genel olarak “Black Friday” söylemiyle yapılmaktadır. Yani “Kara Cuma.” Peki, nedir bu “Kara Cumanın” aslı?

Kara Cuma ABD'de şükran gününü izleyen cuma günü yapılan büyük indirim gününe verilen isim. Amerika Birleşik Devletleri’nde bu sebeple adet olduğu üzere noel yaklaştığında alışverişlerde indirim başlatılır. Sonrasında bu tüm dünyaya bir gelenek olarak yaygınlaştırılmıştır. Çoğunluğu Müslüman olan Türkiye halkı da bu “Batı kültüründen” geri kalmamaktadır maalesef… Ekonomi, ahlak ve gençlik dibe vurmuşken sanki her şey yerli yerindeymişçesine çılgınca “süper indirim, muhteşem indirim” linkleri ve reklamları sosyal medyada havada uçuşmaktadır.

Kapitalizm alışverişi, insanlar için mutluluk sebebi olarak göstermektedir. Müslümanlar için saadetin yegâne kaynağı Allah’ın rızası olması gerekirken maalesef kapitalizmin sömürü çarkına kapılmış Müslümanlar huzuru alışveriş yapmakta arıyor! Zaten doyumsuz birer varlık olduğumuzdan elimize geçen imkânları da har vurup harman savuruyoruz. Aza kanaat edenlerden, çoğu yetiremeyen bir insanlığa… Bu acı bir gerçek… Ve istatistiklere göre de kazandığımızdan daha çok harcıyoruz! Tabi bu duruma düşmemizde krediler, faizler büyük rol oynuyor. Sistemin tam olarak amacı da bu değil mi zaten: “İhtiyaçlarımızı karşılayabiliyorsak, isteklerimizden de geri kalmamalıyız!”

Kuşbakışı durumu incelediğimiz zaman, indirim günlerinde bir ihtiyacımızı karşılamak abes ve şeran yanlış bir durum değil. Aksine mantıklı. Ama alışverişi indirim günlerinde veya kampanyalarda, ihtiyacımız olduğu için değil de, sırf kapitalizmin estirdiği savurganlık rüzgârına kapıldığımızdan yapıyorsak; haberiniz olsun kapitalizm hepimizi esir almış ve bizleri de estirdikleri rüzgârlarla bir o yana bir bu yana savuruyor demektir.

Hatırlamamız gerekir bir yudum suya bile muhtaç olanları… Çeşit çeşit yemekleri beğenmeyen bizler, bir tabak yemeğin hayalini kuran Afrikalıları düşünmeliyiz. Kendisine oynasın diye verilen oyuncak bebeği yemek zannedip kemiren çocukları hatırlamalıyız. Gardırobumuzda sayısızca kıyafet varken sırf trendlere ayak uydurmak maksadıyla ya da eşyalarımızın modası geçti diyerek onları yenilememeliyiz. Hayat alışverişten ibaret değil. Büyüklerimizin dilinden düşmeyen ve hepimizin de bildiği şu kelimeler ne kadar da değerli; “Şimdi hiçbir şeyin kıymeti kalmadı.” Evet her şey arttıkça, imkânlar çoğaldıkça kıymetler azaldı, değerlerimiz yok oldu.

Maksat yeniliklere kapalı olmak değil, maksat fırsat varken ihtiyaçları gidermekten kendimizi mahrum bırakmak da değil... Helaller çerçevesinde ve imkânlar doğrultusunda, kalitelisinden de, güzelinden de geri kalmamalıyız. Çünkü Rasulullah Efendimiz (sav) hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: «إِنَّ اللَّهَ يُحِبَّ أَنْ يَرَى أَثَرَ نِعْمَتِهِ عَلَى عَبْدِهِ» “Şüphesiz ki Allah, verdiği nimeti kulunun üzerinde görmekten hoşlanır.” [Tirmizi, Edep, 55]

Fırtınalar, rüzgârlar gelip geçer… Kara bulutların ardından süzülüp gelen güneş elbet hayatımızı aydınlatır. Bizlere düşen hoyratça esen kapitalizm rüzgârını durdurmaktır. En karanlık geceler, doğacak güneşli günlerin habercisidir. Gelin hayatın her alanında bizi ifsat etmeye çalışanlara fırsat vermeyelim. Eğitiminden, ekonomisine kadar bize hâkim olmaya çalışan kapitalizmi kovalım hayatımızdan... Ve onun yerine tüm dünyayı aydınlatacak İslam’ı yeşertelim âleme…