CEZA İNFAZ DÜZENLEMESİ GENÇ YAŞTA EVLENENLERİ TEĞET GEÇİYOR
04 Nisan 2020

CEZA İNFAZ DÜZENLEMESİ GENÇ YAŞTA EVLENENLERİ TEĞET GEÇİYOR

Corona virüsünün gölgesinde yaşadığımız şu günlerde virüsten korunmak adına atılan bir çok adımın yanı sıra hapishanelerdeki doluluk oranı da yetkililerce göz önünde bulundurularak virüs öncesi mevzu bahis olan ceza infaz kanununun yenilenmesi ivme kazandı. Peki, yeni ceza infaz kanunu kapsamında ceza indiriminden kimler faydalanacak?

“İnfaz Yasası Değişikliği” kişilere karşı işlenen suçlar, uyuşturucu, çete kurma ve yönetme gibi suçları kapsamı içerisine alırken, siyasi kararlarla ceza verilen, “Siyasi Tutsakları” bu kapsamın dışında bıraktı.

Hükümetin infaz yasası düzenlemesi kapsamında değerlendirdiği düşünülen "Cinsel Suçlara İndirim" ibaresini feministler kantarın topuzunu kimin elinde olduğunu gösterircesine tehditler savurmaya başladılar. O kadar ileri gittiler ki böylesi bir affın "corona virüsünden daha tehlikeli" olduğunu söyleme cüretini gösterdiler.

Sekiz bin erken yaşta evlilik mağduru aile için ise sadece üç yüz mağdura yansıyacağı konuşuluyor oysa... Bu ise Hükümetin mutabakat çerçevesinde hem muhalefete karşı hem de İstanbul Sözleşmesi’nin oluşturduğu tepkilere karşı "ne şiş yansın ne de kebap" tarzında attığı bir adımdan öteye geçemeyecek gibi. Nitekim "Kadına şiddet" adı altında eşlerinin tecavüzcüsü olarak yaftalanan eşlerin ve "terör" adı altında İslami düşünce tutuklularının ceza infaz düzenlemesiden faydalanamayacağı da kesin olarak netleşti.

Ancak mevcut sistemin bekçileri tarafından Müslüman halka kendi dinlerini gereği olan evliliği onlarca yıl hapisle cezalandırıp, hayatın neredeyse durma noktasına geldiği şu günde dahi insafsızca muamele edilmesi, zinanın, kürtajın ve birçok fuhşiyatın özgürlük kisvesi ile teşvik edilmesinin yenilir yutulur yanı yok. En azılı suçlular ev hapsine gönderildiği halde Allah’ın emri ile evlenenlerin veya Allah için İslami bir hayat düşleyen Müslümanların payına zindandan başka bir şey düşmüyor. Demek ki laik sistemin demokrat bekçileri gerçekten görevlerinin hakkını veriyor. Laiklikten bir parça dahi ödün vermiyorlar!!

Sözde kadın hakları derneklerinin, onca kadını mağdur edecek eşleri birbirinden koparacak ve gözü yaşlı binlerce çocuğu babasız bırakacak kadar Müslüman halkın üzerinde salahiyeti olması bir yana, bugüne kadar iktidarda kalabilmeyi kendilerine özgürce(!) İslam’ın yaşanacağı bir ortam vaadiyle oy verdikleri halkın, uluslararası özleşmelerin ve feministlerin insafına terk eden siyasilerin bu tavrını Ümmet görmezden gelmeyecektir.

Neden ceza infaz yasasını düzenleme ihtiyacı hissettiler? Çünkü kapitalist nizam sorunun kaynağı olduğu için ürettiği de sorundan başka bir şey değil... 120 bin kapasiteli ceza evlerinde yaklaşık 300 bin mahkûm olması suç oranlarındaki artışın önlenemediğini gözler önüne seriyor. Neticede kapitalizmin insana verdiği şahsi hürriyetlerin bedelini ödemek durumunda kalan bir toplum var. Ancak adaletin temeli adil olmadığı için ne verilen ceza ne uygulanan infaz hiçbir zaman gerçek adaleti sağlamamıştır ve sağlayamayacaktır.

İktidar; düzenleme konusunda diğer partilerle mutabakatın önemli olduğuna vurgu yapıyor, bu nedenle de sonuna kadar mutabakat arayacağını söylüyor, mevzuattaki düzenlemenin "Af" olarak yorumlanmaması gerektiğinin altını çiziyor. Bu mutabakat sonucunda partilerin üzerinde konuştuğu metin yasalaşırsa ilk etapta 40 bin, zaman içinde yaklaşık 100 bin kişinin düzenlemeden yararlanması bekleniyor.

Son olarak; İnsanlık Allah'ın adaletine muhtaçtır. İnsanlık yaşadığı imtihandan ders çıkartıyor. Artık adaletin huzurun saadetin sadece İslam’da ve İslami hayatı yaşamakta olduğunun idraki daha da artıyor. Artık bu Ümmet gün be gün adaletin de, terazinin de, hükmün de, dönüşün de yalnızca Allah'a ait olduğunun şuuruna varıyor. Artık herkes nerde durduğuna ve duracağına karar vermeli çünkü Allah'ın terazisi kurulduğunda iş işten geçmiş olacak!!!

"Sizi gözleyenler, Allah'tan size bir zafer gelirse, "Sizinle beraber değil miydik?" derler; eğer kâfirlere bir pay çıkarsa, onlara: "Size üstünlük sağlayarak sizi müminlerden korumadık mı?" derler. Allah kıyamet günü aranızda hüküm verir. Allah inkârcılara, inananlar aleyhinde asla fırsat vermeyecektir." [Nisa141]