Yeryüzü cahiliyenin karanlığı altında kalmış ve insanlık büyük bir çöküşün içerisindeyken bir Ramazan gecesinde Allah’ın (svt) indirdiği ilk vahiyle gelen nur, tüm bu karanlığı dağıtmış ve çöküntüde olan insanlığa el uzatarak onu ayağa kaldırmıştır. Evet tüm değer yargılarını yitiren, hayvanlardan daha aşağı bir noktaya gelmiş olan insanlık bir Ramazan gecesi yayılmaya başlayan o nurla dirilmiştir.
O günden sonra bu nura tutunan herkes eşrefi mahlukat derecesine yükselmiş, izzet ve şerefin doruklarına ulaşmıştır. İşte Ramazan ayında inen o ilk vahiyle böyle bir noktaya ulaşanlar İslam’ın hadimi olan bu Ümmet, Ümmeti Muhammed’dir.
Ancak zaman değişmiş, devir dönmüş ve Ümmet sahip olduğu bu konumdan yavaş yavaş aşağıya doğru sürüklenmeye başlamıştır. Ümmet öyle bir girdabın içine düşmüştür ki kendisiyle izzete kavuştuğu tüm değerleri kâfir batının oyunlarıyla bir bir yitirmiş, unutmuş daha doğrusu bu değerler Ümmete, Ümmetin pak nesillerine unutturulmuştur.
İşte tüm bereketiyle bizleri karşılayan bu Ramazan ayında değerlerimizi hatırlayıp onlara sıkıca sarılma zamanı diyor ve onlarla yeniden diriliyoruz. Kâfirlerin tüm handikaplarına rağmen İslam Ümmeti olarak haykırıyor ve diyoruz ki “Bizler, bizi biz yapan değerlerimizi unutmuyoruz!”