BATININ İKİYÜZLÜLÜĞÜ VE ALDATICI MEDYASI
15 Mart 2022

BATININ İKİYÜZLÜLÜĞÜ VE ALDATICI MEDYASI

Eğer birileri insanlık, barış veya huzurla ilgili bir şeyler söyleyecekse bu kesinlikle sömürgeci Batı olmamalıdır. Çünkü insan hayatını ve onurunu ziyan eden onun ta kendisidir. Batı, hayata bakış açısını yanlış bir esasa oturtmasına rağmen, sanki aydın düşünmenin, insan haklarının, bilimin vs. doğrudan kaynağı kendi kültüründen çıkmış gibi bir görüntü verir. Ama hakikatte ise “Burası Irak değil, Afganistan veya Suriye değil, Avrupa” diyerek insanlıkta hangi seviyede olduğunu gösterir. Rusya-Ukrayna savaşında insanlıktan dem vurarak güya kendini dünyaya karşı aklayacaktı. Öyle ya, bugüne kadar İslam beldelerindeki işgal ve sömürülerini hep Müslümanların düşman ve terörist olmasına bağlayarak örtmeye çalıştı. Demokrasi, insan hakları gibi söylemlerle işgalin ve sömürünün vakıasını çarpıtmıştı hep. Olayları çarpıtmak Batı’nın yabancısı olduğu bir durum değildir. İslam beldelerindeki işlediği cürümlerinin birini bile medyaya vermedi. Yani müsebbibi olduğu harabe şehirleri, kadınların ve çocukların feryatlarını, mülteci kamplarını, Batı’da Müslüman mültecilere yapılan insanlık dışı muamelelerin görüntülerini, hiçbirisini medyaya taşımadı. Ama bunlar yine de sosyal medya vasıtası ile duyuldu, görüldü, hissedildi… Bu görüntülerden kaçış olmayacağını anladığı anda Müslümanların tüm eziyetlerinin sebebi sanki İslammış gibi bir mana yüklemeye çalıştı.

Devletin medya eli ile kapitalizmi sempatik gösterme ve Müslümanları dünyanın gözünden düşürme potansiyeli olduğunu da biliyoruz. İslam’ın terör olduğunu, bu dinin mensuplarını ötekileştirmenin normal bir şey olduğunu anlatmada medya Batı’nın elinde gerçekten çok önemli bir araç oldu. Bunun için medya, devletten ve siyasetten ayrı düşünülmemelidir. Batı, medyayı kapitalist ideolojinin yayılmasının aracı olarak benimsediği gibi İslam ideolojisinin de karalanmasının bir aracı olarak kullanıyor. Bu yüzden Müslümanları haklı veya sempatik göstermezler.

Buna rağmen İslam tüm şeffaflığı ile ortadadır. İnsanlığın ihtiyacı olan güvenliği, huzuru, kalkınmayı sağlayacak güveni akıllarda ve kalplerde oluşturmuştur. Çünkü çok sağlam bir akidesi ve metodu vardır.

Dikkat edin! Batı, insanlığın ihtiyacı olan güvenliğini sağlayacak hiçbir bakışa, hiçbir görüşe sahip olmadığı için insanların beklediği güvenliği, huzuru, barışı asla temin edemez. Bu gerçekler tüm çıplaklığı ile ortadadır. Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Myanmar’da, Doğu Türkistan’da… İnsanlığa vadedebileceği neyi var? Hayatı sadece bir eğlence olarak değerlendiren, haz ve menfaat kokan gayri insani bir toplum üretmekten başka. İşte böylece sömürgeci Batı faydasız bir ideoloji ile toplumlara yönünü büsbütün kaybettirdi.

Son dönemde Batı’nın medya gücü ile insanların algılarını bozmaya çalıştığı konusu gündem oldu. Örnek olarak da özellikle Müslümanlara uygulanan çifte standart verildi. Müslümanları suçlamak veya en azından siyasi olarak bulanık ortamlar oluşturmak için kasıtlı olarak olayların nasıl manipüle edildiği konuşuldu.

Medyanın devletler tarafından toplumları bilinçlendirmek için kullanılmadığı bellidir. Asıl amaçları, hile ve tuzakları açığa çıkmasın diye insanların algılarını bozacak konularla onları oyalamaktır.

Evet, medya bugün Sömürgeci kafirlerin elinde bir araç ve bunu hiç şüphesiz ki Müslümanlara karşı sonuna kadar kullanacaklardır. Dolayısıyla kötü olan medyanın kendisi değil, onun kötü ellere geçmiş olmasıdır. Hilafet yeniden ikame edildiğinde medya da İslami temeller üzerine oturtulacaktır biiznillah.