Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 14. Kadına Yönelik Şiddeti İzleme Komite Toplantısı’nda kadına yönelik şiddete dair açıklamalarda bulundu.
Bakan Selçuk, kadının şiddet görmesinin asıl nedeninin toplumdaki düşük statüsü ve kadına şiddeti onaylayan tutumlar olduğunu ifade etti. Kadın cinayetlerinin kadına yönelik şiddetin en acı boyutu olduğuna ve bu konunun tüm dünyanın gündeminde olduğuna da değinen Selçuk, şiddet henüz yaşanmadan bunu önlemeleri gerektiğini belirtti.
Bunu söylerken Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bir Hadisine vurgu yaparak “Bizim inandığımız değerlere göre bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir” ifadelerini kullanmayı da ihmal etmedi.
Şiddet konusunda açıklanan istatistikler doğru bir şekilde incelendiğinde şiddetin nedeninin Bakan Selçuk’un iddia ettiği gibi kadının düşük pozisyonu olmadığı anlaşılacaktır. Dolayısıyla bu konuda yapılacak en doğru olan tespit; gerek Türkiye, gerek tüm dünyadaki kadınların pozisyon ve statüleri ne olursa olsun şiddet gördüğü gerçeğidir.
Şiddetin küresel bir problem halini almış olması tüm dünyaya dayatılan kapitalizmin etkilerinin bir sonucudur. Sahip olduğu bozuk fikirlerden neşet eden akidesi sebebiyle kapitalizm; insanın kadına, erkeğe, hayata, kainata bozuk bir bakış ile bakmasına, daha da ötesi insanlık dışı olayların yaşanmasına sebep olmaktadır.
Bakan Selçuk başta olmak üzere tüm devlet erkanı sözde İslami değerlerin arkasına sığınıp icraatta ise İslam’ın tam tersi adımlar atmaktadırlar. Bakan Selçuk’un düzeltmeyi düşünmesi gereken asıl konu, kadınların veya erkeklerin pozisyonu değil Ümmete dayatılan bozuk kapitalist nizamın pozisyonu olmalıdır. Çünkü kadın ve erkek arasındaki kargaşanın asıl sebebi bu beşer akıldan ve hevasından çıkmış nizam olan kapitalizmdir.
Gelelim can alıcı soruya: Aile, çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un asıl amacı kadınları mı korumaktır, yoksa mevcut laik sistemi mi?
#ŞÖNİMKurtarmaz Zahide Çetinbudak