Müslümanlar için manevi değeri olan üç aylardan şaban ayı içerisindeyiz. Hepimizi mübarek Ramazan ayına yaklaşmanın sevinci ve tatlı telaşı sardı. Müslümanlar için Ramazan ayı; paylaşmanın, kaynaşmanın, kardeşine ikram etmenin sevinç ve mutluluğunun yaşandığı, ümmetin kardeşliğinin pekiştiği, oruç tutarak manevi huzurun zirvesine ulaşılan kutsal bir aydır. Ramazan’ın güzel taraflarından birisi de birlikte oruç açmaktır. Gerek aile fertleriyle gerek akrabalarla gerek arkadaşlarla açılan oruçların ayrı bir tadı ve huzuru vardır. O sofraların bereketi ve yeri ayrıdır. Bir oruçluya iftar açtırmanın sevabını almayı ümit ederek herkes birbirini iftara davet etmektedir. Birlikte teravih namazları kılınmaktadır. Müslümanlar için Ramazan’a kavuşmak, Ramazan’ı yaşamak ayrı bir huzurdur.

Fakat kabine toplantısının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ramazan ayında hep birlikte biraz fedakârlık yapacağız" diyerek alınan tedbir kararlarını duyurdu. Anlaşılan o ki; bu yıl Ramazan ayında iftar yemekleri, teravih namazları, kalabalık aile toplanmaları yasaklanacak. Covid 19 açısından çok riskli il sayısının 59’a çıktığı söylenmektedir. Covid 19 virüsü sadece İslami değerler söz konusu olunca mı çok süratle yayılıyor acaba? Kongrelerde sosyal mesafenin olmayıp camilerde hala devam ettirilmesi; Ramazan’a kadar açık lokantaların, kafelerin Ramazan’da sadece paket servise dönmesi tam bir çifte standart uygulamasıdır. Teravih namazlarını da yasaklarlarsa hiç şaşırmayız. Zira bu yönetimde yasaklar fakir ve Müslüman halk için geçerlidir. Her fedakârlığı halktan bekleyen yöneticiler neden kendi kongrelerine gelince fedakârlık yapıp kongrelerini iptal etmiyor? Mevsim değişikliğinde gribal enfeksiyonların artması zaten normal bir durumdur. Bu durumu Covid 19’a hamletmek halka endişe ve korku aşılamaktan başka bir şey değildir. Yöneticiler şunu da iyi bilsinler ki; onların kırmızıya boyadıkları harita gibi halk da onları zihinlerinde adaletsizliklerinden dolayı kırmızıya boyuyor. Daha geçen hafta AKP’nin grup toplantısında millet salonu lebalep doldurmuştu. Turistik yerler, tatil yapanlarla dolu. TV dizileri ve programları aksamadan çekimlerine devam edebiliyor. Yani her şey zengin kesim ve turistler söz konusu olunca yasal, Müslüman halka, fakirlere yasak öyle mi?

Sanırım bu yıl Müslümanlar, Ramazan ayında “nerede o eski Ramazanlar” cümlesini çok sık kullanacaklar.