Müslüman olan anne ve babanın 6 yıllık süren bebek özlemleri son bulmuş ve bir bebek sahibi olmuşlardı. Sonrasında bebeğin hastalanmasından dolayı, ebeveynleri onu Lady Ridgeway Hastanesi’ne götürdüler. Hastanede bebeğe bir PCR-testi yapıldı ve negatif sonuç alındı.

8 Aralık Salı günü doktorlar tarafından bebeğin ailesine korona virüsünden dolayı bebeğin öldüğü ve yakılması gerektiği söylendi. Bunun üzerine aile bebeğin yakılmasını önlemek adına sonucu kontrol etmek için yeniden test yapılmasını talep etti. Fakat vicdansız Sri Lanka yetkilileri bu testi ancak bebeğin külleri üzerinde yapabileceklerini söyleyerek reddettiler.

La havle ve la kuvvete illa billah!

Dahası, yetkililer bebeğin ailesinden bebeğin yakılmasına onay verdiklerine dair imza atmalarını talep ettiler. Fakat aile bunu yapmayı reddetti. Bu nedenle yetkililer, ailenin izni alınmaksızın bebeğin yakılmasına hükmedip zorla ve acımasızca onu yaktılar. Bebeğin cenaze namazı dahi kılınamadı. Tüm süreç zorbalıkla yürütüldü. Babanın şu ifadeleri gerçekten acı vericiydi: “Yanan bebeğimin görüntüsü yürek burkucuydu.”

Hasbunallah ve ni’mel vekil!

Aile külleri almayı kabullenmediğinden dolayı bebeği yakma işleminden sonra bu küller elden çıkarıldı. Tüm bu olanların üzerine baba şunları söyledi: “İtiraz edebileceğimiz hiçbir yetkili makam yok. Ayrıca artık ortada bir bebekte yok. İtiraz etmenin bir anlamı var mı? Yakılan 20 günlük bebeğimiz için Allah’a dua edin.”

Ya Allah! Ya Allah!

Sri Lanka’da ve dünyanın çeşitli beldelerinde İslam Ümmetinin üzerindeki tüm zulümleri kaldır. Ve tez zamanda bize kalkanımız olan Hilafeti nasip et. Ümmete karşı işlenen tüm zulümlerin sona ereceği ve inananların korunacağı, güven içinde yaşayacakları yer olan Hilafeti bizlere tekrar nasip et.

#SriLanka #StopMuslimCremations #needforkhilafah

Nazreen Nawaz