Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri AKP üyesi olduğu ve Boğaziçi’nin akademik kadrosunda yer almadığı gerekçeleriyle Melih Bulu’nun üniversitelerine rektör olarak atanmasına karşı art arda eylemler düzenlediler.

Son olarak Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesi, Kabe görselinin üzerine ise “Şahmeran” figürü konulup resmin 4 köşesine LGBT+ içerikli bayraklar yerleştirilmesi sosyal medyada büyük bir tepkiye neden oldu.

Olay üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konu hakkında Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe-i Muazzama’ya yapılan saygısızlığı gerçekleştiren 4 LGBT+ sapkını gözaltına alındı!” ifadelerini kullandı.

Süleyman Soylu’nun devletin kanunları (İstanbul Sözleşmesi 6284) ile hak ve hürriyetleri korunan LGBT üyeleri hakkında “sapkın” ifadesini kullanması, devletin ikiyüzlü tutumunu bir kez daha gün yüzüne çıkarmaktadır.

Boğaziçi Üniversitesi LGBT+ Çalışmaları Kulübü üyesi bir öğrenci ise resimde LGBT+ bayraklarının bulunması nedeniyle kulüplerinin hedef alındığını ifade ederek şu açıklamada bulundu:

“Bence iki noktadan eleştiri yapılabilir. Birincisi LGBT+ olmak suç değil veya bayraklarımızın başka sembollerle yan yana gelmesi o sembollere hakaret değil, çünkü bizim bayraklarımız hakaret değiller. Bayraklarımızı hakaret olarak gören anlayış böyle algılıyor. Yani eser üzerinden çıkan bütün bu olaylar İslam'ı koruma üzerinden değil tamamen LGBT+ düşmanlığından yürüyor. İkinci olarak da kulübe yönelik saldırının altı boş çünkü Boğaziçi ‘de veya ülkede LGBT+ler sadece LGBT+ oluşumlarında yoklar her yerde varız.”

Olaylara İslam’ın nuruyla bakmaya çalışan müslümanlar olarak şunları söyleyebiliriz:

LGBT+ gibi sapkın fikirler İslam’ın lanetlediği fikirler olup onları temsil eden bayrakların İslam’ın en kıymetli kutsallarından olan Allah’ın evinin yanına konulması İslam’a yapılmış büyük bir hakarettir.

Evet siz bugün her yerdesiniz zira bu küstahlıkları yapmanıza izin veren, yolunuzu açan, kanunları ile sizleri destekleyen bozuk bir nizam ile yönetiliyoruz.

Hakaret etme cüretinde bulunduğunuz İslam’ın nizamı yeryüzüne hâkim kılındığında ise bir daha asla böylesi bir hadsizliğe kalkışamayacaksınız.

وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَۘ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَم۪ينَ

“Lût’a gelince o, kavmine demişti ki: “Siz, kesinlikle daha önce hiçbir milletten hiç kimsenin yapmadığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz.” [Ankebut 28]

وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ

“...Allah’ın sınırlarını gözetenler; o Müminleri müjdele!” [Tevbe 112]