Öz Erciş Seyahat adlı otobüs firmasının yolcusunun namaz molası istemi talebini reddetmesi sosyal medyada tartışma konusu oldu. Abdullah Gündüz isimli vatandaş Twitter hesabından “65 DH 854 plakalı Öz Erciş Seyahat isimli seyahat firması öğle ve akşam namazları için 3 dakika mola talep etmeme rağmen inatla mola veremeyeceğini, namazı sonra kılabileceğimi ve bu ricamın tüm yolcuların hakkına girmek olduğunu iddia ederek talebimi reddetmiştir.” paylaşımında bulunarak tepkisini ortaya koydu.

Gelen tepkilerin ardından avukatı aracılığı ile açıklama yapmak zorunda kalan seyahat firması “laiklik” bahanesine sığındı. Avukat Tuncay Keserci, Öz Erciş Seyahat adına şu şekilde açıklamada bulundu:

“Otobüs gibi toplu taşıma araçlarının önceden belirlenen güzergâhlar ve bu güzergâhlar üzerinde bulunan mola yerleri dışında, hayati tehlike arz edecek durumlar hariç olmak üzere durması, bizzat toplu taşıma sisteminin bu niteliğinden dolayı amaca uygun değildir. Anayasanın 2. Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 14. maddesine göre, anayasada tanımlı hakların hiçbiri, özellikle demokratik ve laik anlayışı ortadan kaldırma amacıyla kullanılamaz. Anayasanın 23. maddesi “yerleşme ve seyahat hürriyeti”ni ve 24. maddesi “din ve vicdan hürriyeti”ni güvence altına almıştır. Buradan hareketle müvekkil şirketin sadece bir veya birkaç yolcu ibadet edecek diye ibadet etmeyen ve öngörülen zamanda varmak istediği noktaya ulaşmak isteyen diğer yolcuların, bahsi geçen anayasal haklarını görmezden gelmesi şirket politikamız nedeniyle mümkün değildir. Tüm yolcuların bu prensiplere saygı duymasını beklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.”

Avukatın yaptığı bu açıklama aslında demokratik ve laik sistemin Müslümana ve İslâm’a tahammülsüzlüğünü gözler önüne sermektedir. Çay için, sigara için mola verenler namaz söz konusu olunca mı diğer yolcuların anayasal haklarını gözetiyor? Müslüman için namaz hayati bir meseledir. Bir Müslüman Allah’ın (svt) emri olan namazı sizin keyfinize göre bırakacak ya da erteleyecek değildir! Zaten Müslümanın namazını muhafaza etmek istemesi imanının gereğidir.

Buradan soruyoruz: “Bir Müslümanın 3 dakikalık namazı mı demokrasi ve laikliğiniz için bir tehdit? Madem din ve vicdan hürriyeti güvence altına alınmıştır o zaman bu güvence neden Müslümanlar için uygulanmıyor?”