Yaklaşık 12 bin 500 sığınmacıya, yani kapasitesinin 4 katı insana ev sahipliği yapan Moria sığınmacı kampı önceki gün henüz nedeni belirlenemeyen bir yangın nedeniyle neredeyse tamamen yok oldu.

Yangın çıkmadan önce kampta kalanların bazılarında KOVİD-19 tespit edilmiş. Böylece zaten var olan düşmanlık daha da artmış ve şiddetlenmiş. Ancak asıl endişe verici mesele neredeyse 13 bin insanın yaklaşan kış ayları karşısında açıkta kalmış olmasından çok, Avrupa'nın yersiz kalan mültecilerin içinden özellikle çocukları seçip almasıdır. Avrupa ülkeleri toplam 400 refakatsiz çocuğu almayı kabul ederek sözde insanlık yapıyor. Oysa bu çocukları refakatsiz bırakan, yersiz yurtsuz korumasız bırakan bu Avrupa ülkelerinin bizzat kendileridir. Özellikle Midilli adası sömürgeci kapitalist ülkelerin İslam beldelerinde yürüttüğü sömürge savaşının bir sonucudur. Kendi Batılı kapitalist toplumlarını refah içinde yaşatmak için İslam beldelerinde taş üstünde taş bırakmadılar; insanlarının yeme içme, barınma, emniyet, eğitim, sağlık gibi en temel haklarını ellerinden aldılar. Kendi ülkeleri dışındaki hiçbir topluluğa, en başta İslam topraklarındaki topluluklara, kendi siyasi iradelerini kullanma yetkisi vermediler. Bunu talep edenlere kukla rejimler aracılığı ile işkence, hapis ve katliam uyguladılar. Bu da yetmedi en vahşi yöntemlerle savunmasız insanların üzerine bombalar yağdırdılar.

Bundan daha da fena olanı, bu çocukları zulümler içinde zulümlere terk edenler, İslam beldelerinin sömürgecilere göbekten bağlı, aciz ve milliyetçi kukla yöneticileridir. https://www.haber7.com/.../3012817-midillide-multeci...