Ramazan ayının son günlerinde bütün Müslümanlar manevi duygularla, ibadetlerle, tekbirlerle bayramın gelişini beklerlerken lanetlenmiş topluluk olan gasıp yahudi varlığı “İsrail” yine Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya saldırdı. Filistinli Müslümanların mübarek ayını zehir etti ve mübarek toprakları kan gölüne çevirdi.

“İsrail’in” Müslümanlara karşı bitmek bilmeyen bu zulmü, orada yaşayan bütün Müslüman kardeşlerimizin kadın, erkek, çocuk demeden gösterdikleri ve sarsılmaz imanlarından gelen büyük direnişleri ile karşılandı.

Tam da Batı menşei “Anneler Günü” kutlamalarına denk gelen bu zulüm günü; Kudüs’te kadınların çığlıkları, çocukların gözyaşları, annelerin feryatları, şehitlerin kanlarının birbirine karıştığı gün oldu. Kudüs’te kadınlar, İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın içinde ve önünde gelecek saldırılara karşı kendilerini siper ederek beklemekteler. Öyle ya Kudüs’te anne olmak; mutfakta akşam ne yemek yapsam telaşı duymak değildir. Mescid-i Aksa’da anne olmak demek “Kutsal kıblemizi nasıl korurum?” telaşıdır. Kudüs’te anne olmak; kendi canını, evladını, kardeşini, kocasını Allah yolunda feda edebilmeyi göze almaktır. Kudüs’teki anneler iftarı ve sahuru yemek hazırlığı yaparak değil, Mescid-i Aksa’yı savunmak için taş ve sopa toplayarak beklerler.

Onlardaki bu direniş ruhu, koltuğunda rahatça oturup ordularını “İsrail” üzerine gönderemeyen İslam beldelerindeki yöneticilere de ibret niteliğindedir.

Kudüs’te anne olmak; anneler gününde hediye beklemek değil, fetih ve zafer ayı olan Ramazan ayında ilk kıblemizin yahudilerden temizlenmesini beklemektir. Kudüs’te anne olmak, ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’ya, Yahudilerin necis ayaklarının basma ihtimali olmadan secdeye varma hayaliyle yaşamak demektir. Batı anneler gününü kutlarken Kudüs’ün anaları gül koklamak yerine kan koklamaktadır.

Yine bir tarafta zulüm ve gözyaşı, diğer tarafta kutlama… Bir yanımız yaprak döker, bir yanımız bahar bahçe gibi Allah’ın (svt) adaletinden uzak Hilafetsiz bir dünya…

Kudüs’te anneler; “Nerede İslam alemi? Bizi burada yalnız bıraktınız, bizi bunlarla yalnız bırakanlara lanet olsun!” diye bağırıyorlar. “İsrail’in” yaptığı silahlı saldırıya karşılık sadece sela okumak ve kınamak Kudüs’teki anaların acılarını, feryatlarını dindirmeye yetmez. Müslüman Ümmetin kadınlarına sahip çıkacak, ordularını harekete geçirecek Selahaddinler gerekmektedir.

Allah’ım Kudüs’teki annelere, çocuklara, Mescid-i Aksa’ya sahip çıkan bütün Müslümanlara meleklerinle yardım eyle, onların kalplerine cesaret ve sekinet, lanetli yahudilerin kalplerine korku ve endişe yağdır! Şu mübarek Ramazan ayında Kudüs’teki Müslümanları zalim yahudilere karşı muzaffer eyle! Mescid-i Aksa’yı lanetli Yahudilerden temizle! (ÂMİN)