“Şimdi De Gözlerinizi Kadınların Ziynetlerine Mi Diktiniz?”

Ekonomik kriz bacayı sarınca çözümler, modeller havada uçuşuyor. Aklına gelen gerçekçi olup olmadığına bakmaksızın ortaya bir model atıyor. Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Maliye Bakanına yeni bir model önerisinde bulunanlardan. Kendince bulduğu bu parlak fikrin özü kadınların ziynetlerine göz dikmek yönünde oldu. Başkan’ın önerisine göre kadınların sahip olduğu kolundaki bilezik, küpe, bileklik gibi ziynet eşyaları devlet kontrolünde özel kasaya konulacak ve devlet bunları yatırımlarda kullanacak. Şayet düğünde lazım olursa bu durumda o altınlar izinli sayılarak alınabilecek, sonra izin dönüşü yerine konulacak. Kargaların bile güleceği modelin özeti bu şekilde. Ziynet eşyaları kadına özel bir mülk olarak kabul edilerek şeriat bu özel mülke zekat dahi koymamışken mevcut sistemin aç gözlü ekonomistleri sözüm ona ekonomiyi canlandırmak adına kadının sahip olduğu birkaç bileziğine dahi göz dikecek konuma gelmiştir. Gerçekten bu kadar mı düştünüz? Ekonomiyi canlandırmak için aklınıza gelen dahiyane fikir (!) bu mu? Halkı meşrulaştırmaya çalıştığınız faizler ile yeterince sömüremediniz mi? Gıdaya, giyime, faturalara, vergilere yaptığınız zamlar sizlerin o aç gözlerinizi doyurmadı mı ki, kadının kolundaki bileziğine göz diktiniz? Belediye başkanının yaptığı bu öneri bizlere yabancı değil aslında. Daha öncede Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan halkın zar zor biriktirdiği “Yastık altındaki” döviz ve altınların bozulması istediğini görmüştük. Sizler her sıkıştığınızda halkın üç beş kuruşuna göz dikmek zorunda mısınız? Ne verdiniz ki, halktan ne istiyorsunuz? İnsanda azıcık onur ve gurur olur böyle bir şeyi talep ederken. Allah’tan (svt) korkan bir koca bile çok sıkıştığında karısından bileziklerini isterken utanır. Siz kim oluyorsunuz da, hangi sıfatla ve hangi hak ile isteyebiliyorsunuz? Yüzünüz hiç mi kızarmıyor isterken?

Sayın Başkan, Pandora belgelerinde ortaya çıktığı üzere bu ülkenin en zenginleri, sanatçıları, sporcuları, siyasetçileri yurt dışına offshore hesaplarla milyarlarca dolar kaçırmışken sizden tek kelime duymadık! Bu paraların ülkeye getirilmesi noktasında bir açıklama görmedik! Bu halkın alın teriyle kazandığı paralar faiz adı altında zenginleri daha zengin etmek için kullanılırken hiç sesiniz çıkmadı! Halkımız geçim sıkıntısı yaşarken “İtibardan tasarruf olmaz” denilerek her şeyin en lüksünü, en pahalısını tercih eden devlet erkanı hakkında bir şey söylemediniz! Devlet kademelerinde ve belediyelerde halkın paraları çarçur edilirken, gereksiz harcamalarla israfla, savurganlıkla bütçe açığı devasa boyutlara çıkarken itirazınız olmadı!

Özelleştirme adı altında kamuya ait olması gereken madenler, elektrik üretim santralleri, petrol kimya tesisleri, zenginlere peşkeş çekilirken “dur” demediniz. Şimdi kalkmış kadınların kollarındaki bileziklerin kulağındaki küpelerin mi peşine düştünüz. Bir soruna çözüm üretmek elbette güzel bir şey ama ürettiğiniz bu çözüm eğer sadece dar gelirli vatandaşın elindeki birikimi almaksa, halkın sırtından servet kazanan zenginlere tek laf edilmiyorsa; bu, çözüm değil soygundur. Şayet gerçekten samimi bir çözüm arıyorsanız, işte size İslam İktisat Nizamından birkaç çözüm;

1. Gücünüz yetiyorsa borsayı kaldırın. Borsada işlem gören 538 ayrıcalıklı şirket var. Borsa İstanbul’un işlem hacmi 20 Trilyon lira. Halkın %99’una hiçbir katkısı yok. Sadece bir avuç mutlu azınlığın servetine servet katmak için kullanılıyor. Borsayı kaldırın ve borsada dönen parayı reel ekonomiye kaydırın.
2. Gücünüz yetiyorsa faizi de kaldırın. Türkiye bugüne kadar 510 milyar dolar faiz ödemesi yaptı. 2022 yılında 240 milyar lira faiz ödemesi daha yapacak. Sadece faizleri kaldırsanız dahi bütçe açığı kalmayacak. Bankalarda faizde duran 3 trilyon lira parayı real ekonomiye kazandırın.
3. İslam’a göre kamu mülkiyetinden kabul edilen madenler, elektrik santralleri, petrol kimya fabrikalarını ayrıcalıklı zenginlerin elinden alın ve tekrar kamuya iade edin.

Sadece bunları yapsanız ülkede enflasyon, hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı diye bir şey kalmayacak ama sizin vizyonunuz sadece kadınların ziynetlerine göz dikecek kadardır. Misyonunuz ise zenginlerin servetlerine servet katmaktır. Sizin ne bunları yapabilecek bir iradeniz ne de bunları dile getirecek cesaretiniz var.

Size tavsiyemiz Rasulullah’ın (sav) tavsiyesidir. Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ya hayır konuş ya da sus!