İslam, hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. Allah (svt) katında herkes, insan olarak bir tarağın dişleri gibi birbirine eşittir. Namaz kılarken en büyük rütbeli bir Müslümanla en küçük rütbeli, en zenginle en fakir, bir beyazla bir zenci Müslüman yan yana durur ve Allah-u Teâlâ’ya birlikte secde ederler.

Kur’an-ı Kerim ve hadisler, ırkçılığı, ırk üstünlüğünü kesin olarak reddetmektedir. Bir âyet-i kerimede Rabbimiz buyuruyor ki:

“Ey insanlar, sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en üstününüz, takvada en ileri olanınızdır.” [Hucurat 13]

Takva, Allah’a (svt) inanıp O’nun emir ve yasaklarına riayet etmektir. Kısacasını söyleyecek olursak “haramlardan sakınmak ve helallere sarılmak” demektir.

İçerisinde bulunduğumuz sistem ve medya mazlumları, mültecileri insanlığın düşmanı gibi göstererek insanları birbirine düşürmeye çalıştı. Ve maalesef bu hedeflerinde başarılı oldular. Hiçbir suçu yokken sebepsizce fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan muhacirler bu hedefin mağduru oldu. Ortalık söylenilen yalan haberleri düşünmeyen, akletmeyen, direk kin tutan insanlarla doldu.

Oysa bu düşmanlık neye? Kime? Muhacire mi? İslam’a mı?

Kıymetli Müslümanlar, turistlerin el üstünde tutulduğu ve en iyi şekilde karşılandığı bir coğrafyada neden zalimlerin zulmünden kaçmak zorunda kalan Müslümanlar hor görülüyor? Oysa ne buyuruyor Allah Resul’ü (sav) bizlere:

“Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir. Kim bir müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” [Buhârî]

Kapitalizm kendi menfaatine fayda vermeyen her ne olursa olsun onu kötü gösterip menfaatine yarayacak şeyleri iyi gösterir ve ondan faydalanır. Medya da buna eşlik eder.

Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Başakşehir’de bir parkın göletinde ördek çaldıkları iddia edilen ve sosyal medyada gündem olan Iraklı 2 kardeşler, bu suçlamanın yalan haber olduğunu ve ördeklerin zaten kendilerine ait olduklarını söylemişti.

Ve yine bir röportaj kanalında 17 yaşındaki Suriyeli gencin etrafını ırkçı, merhametsiz ve faşist insanlar sararak hiçbir suçu yokken eleştirilere ve aşağılayıcı sözlere maruz bıraktılar.

Genç, kendisine pervasızca hakaret edenlere karşı “Ben bir insanım” diye kendini savunarak insanlıktan nasibini alamamış kişilere edep dersi verdi.

Bunun gibi nice sayabileceğim yalan haberler medyanın sahte yüzüdür ve insanlığı nasıl birbirine düşürdüğünün göstergesidir.

İslamsızlığımızı gün geçtikçe sinelerimize kadar hissediyor ve muhtaçlığımızı Rahmana arz ediyoruz.

Ümmeti ve insanlığı yeniden bir arada toplayacak olan ancak ve ancak İslam’dır .

Ey Rabbimiz bizleri yeniden 2. Raşid-i Hilafet ile müjdele. Dağılmış ümmeti bir araya getir ve Ümmete feraset ver. Amin.

Rabia KARADAŞ