DÜNYA DEĞİŞİYOR AMA SONU NEREYE GİDİYOR?
11 Haziran 2024

DÜNYA DEĞİŞİYOR AMA SONU NEREYE GİDİYOR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan 07.06.2024 Cuma günü “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” tanıtım programı konuşmasında eğitim ile ilgili yeni ve gelişmiş projelerden bahsetti. Yirmi bir yıldır çok büyük ilerlemeler kaydedildiğini ifade eden Erdoğan, rakamlar vererek OECD oranlarını yakaladıklarını ifade etti. Ailenin önemine değinen Cumhurbaşkanı çocukların, küresel kültürün dayatmalarına maruz kaldıklarını dile getirdi. Evlatlarımızın pek çok platformda bunlarla sık sık karşılaştıklarını, ailelerin çocukları objeleştiren bu sapkın akımlar konusunda endişelendiğini, hep beraber elele vererek bunların önüne geçilebileceğini, hedeflerinin değişimi yakalayan özgüven sahibi gençler yetiştirmek olduğunu özellikle vurguladı. Çağın gerektirdiği bilgileri edinmenin yolunun da eğitim olduğunu savunan Cumhurbaşkanı, değişim ve yenilenmenin eğitimin özünde olduğunu ve bunun laik eğitim sistemi ile sağlanabileceğini dile getirdi.

Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye’de YKS sınavı yapıldı. Önceki yıllarda olduğu gibi yine çocukların geleceği iki günde yapılan sınav sonuçlarıyla belirlenecek. Öğrencilerin eğitim hayatlarında dönüm noktalarından birisi olan bu sınavlarda başarılı olanlar, üniversiteye girebilecekleri için kendilerini şanslı hissederken başarılı olamayanlar ise ya yeniden sınava hazırlanmak için çalışıyor ya da kendine başka meşgaleler buluyor. Üniversiteyi okuyup bitirenler için yeterince istihdam sağlanamadığından, mezunların bir kısmı üç harfli marketlerde kasiyerlik yaparken büyük kısmı da yine piyasadaki rastgele mesleklerden iş seçerek hayatını idame ettirmeye gayret ediyor. Gençlere, geleceğini garanti altına almak adına verilen vaatler de böylece havada kalıyor. Bu sistemdeki eğitim ve sınavlar, gençleri hayal kırıklığına uğratıyor. Yaşanan onca sıkıntı, stres, maddi – manevi enerji kaybı da doğal olarak hem öğrencileri hem de ailelerini yıpratıyor. Oysa kişilerin yetenekleri ve becerileri doğrultusunda uygulanan İslami bir eğitim sistemi olsa kaybeden ve üzülen olmayacak. Hem İslami değerler muhafaza edilip ahiret için yatırım yapılacak hem de gençler, rızık endişesiyle gelecekleri için karalar bağlayıp ümitsizliğe düşmeyecekler.

Şüphesiz dünya hayatı devam ederken sürekli yeni bilgiler ortaya çıkıyor ve insanlar değişik alanlarda gelişmeler, sorular ve sorunlarla karşılaşıyor. Şimdi yüz yıldır uygulanan kapitalizm ideolojisinin uzantısı olan laik eğitim sisteminde okuyan gençlerin sorun ve soruları çözmede yetersiz olduklarını, hayata yönelik problemlerde zorlandıklarını görmekteyiz. Kapitalist eğitim; gençlerimize İslami değerleri unuttururken edep, hayâ, merhamet, saygı, sevgi ve yardımseverlik vb. insani değerlerden de uzaklaştırarak ve menfaat eksenli düşünen, batıya özenen kimseler haline getirerek özgürlük arayışı içerisinde kişilik bunalımına sokuyor.

Geçen gün bir arkadaşım şehrin merkezindeki en işlek caddede henüz ortaokul öğrencisi bir genç kızın çığlıklarına bütün insanların toplandığı olayı anlatırken, dinleyen herkesin gençler adına endişe ve üzüntüsünü arttırdı. Genç kız, henüz anne-baba korumasına muhtaç yaşta olmasına rağmen bir erkek arkadaş edinerek onunla zaman geçirmek için evini terk edip gidiyor. Aileye kızlarının üç gecedir uyumak için hastanede kaldığı haberi ulaşıyor, doğal olarak baba da kızını aramak için harekete geçiyor. Babası, sokakta erkek arkadaşıyla uygunsuz bir şekilde gördüğü kızını eve gitmek için ikna etmeye çalışıyor ama başarılı olamıyor. Olaya polis karışıyor, kanunlar babanın değil kızın yanında olduğu için polisler babayı oradan uzaklaşması konusunda uyarıyor. Kız, “Babam bana şiddet uyguluyor ben onunla gitmem” diyor. Bu örnek kapitalist eğitim sisteminde İslami değerlerden uzak, laik ve sözde modern yetişen binlerce örnekten sadece birisi. İslami fikirlerle yetiştirmek isteyip hayırda yarışmalarını istediğimiz evlatlarımız maalesef bu eğitim sisteminde batı özentisiyle yaşayan özgürlükçü (!) kapitalist bireylere dönüşünce karşılaştığımız manzara bu oluyor.

Uygulanan kapitalist eğitim sistemi çocukları da gençleri de bunalıma, kavram karmaşasına, mutsuzluğa, hedefsizliğe sürüklüyor. Erdoğan’ın vaat ettiği genç nesil ile vakıada gördüğümüz gençlik birbirinden farklı gerçekler arz ediyor. Müslüman anne-babalar çocuklarının İslami esaslar doğrultusunda eğitim-öğretim görmesini arzu ederken, mevcut eğitim sistemi batı taklitçiliğinden öteye geçemiyor. Üstelik verilen eğitim ile çocukların potansiyel enerjileri ve ömürlerinin en kıymetli zamanı olan gençlik yılları din ve imandan uzaklaştırılıp heder ediliyor. Düşünme seviyesi ise ancak yüzeysel düşünebilecek kadar gelişiyor.

Özellikle okulların kapanmasına yakın olduğumuz şu dönemlerde, son sınıflarda yaygın olarak mezuniyet töreni adı altında yapılan ölçüsüz kutlama ortamları da asla Müslüman ailelere ve çocuklarına uygun değildir. Bu şuursuz kutlamaların anaokullarında dahi yapılıyor olması çocuklarımızın, okula başladığından itibaren batıl fikirler ve seviyesiz bir eğlence anlayışıyla nasıl zehirlendiğini göstermektedir. Çocuklarımızı dünya değişimine uydurmaya çalışanlar, onları İslam akidesini bırakarak ahiret bilincinden uzaklaştıran fikirlerle zehirlemektedirler.

Ailede hiçbir sorumluluk almak istemeyen, bilgisayar başından kalkmayan, çalışmak istemeyen, her şeyi eleştirip hiçbir şeyi beğenmeyen mutsuz, umutsuz çocukları yetiştiren bu sistem Müslümanların çocuklarına da İslami hayata da uygun değildir. Çocuklarımıza İslam üzere eğitim verecek olan Hilafet için harekete geçelim. Dünya eğitim, sağlık, ekonomi, hukuk vb. her alandaki bütün problemlerin dakik ve köklü çözümler üretebilmesi için Hilafete muhtaç.

Evet! Dünya değişiyor ama sonu nereye gidiyor? ( Hayırlı bayramlar dilerim, konuya yönelik düşünce ve yorumlarınızı beklerim.)