Lübnan'ın devlet ve halk düzeyindeki ırkçı ve mezhepçi baskıları nedeniyle Suriyeliler can güvenlikleri olmamasına rağmen ülkelerine dönmek zorunda kalıyor.

Bazı Suriyeliler Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'nde çadırlarını söküp içindekileri satmaya ve aşamalı olarak Halep, Rakka ve Dera kırsalına gitmeye başladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Bekaa'daki Suriyeliler, güvenlik kampanyaları ve Suriyeli mültecilere yönelik resmi gerilim ve hükümet önlemlerinin ardından, çadırlarını söküp içindekileri sattıktan sonra geride boş çadırlar bırakarak Rakka'ya giden onlarca kişi olduğunu ifade etti. Satışa sunulan her bir çadırın fiyatı, mobilya, elektrikli ev aletleri ve güneş enerjisi de dahil olmak üzere 500 ila 700 dolar arasında değişiyor. Muhacirler, Suriye'ye sokulması durumunda nakliye ve sınırdaki gümrük ücretlerinin fahiş olması nedeniyle eşyalarını ve çadırlarını ülkelerine dönerken yanlarına alamıyorlar.

Baalbek'in et-Taybe kasabasındaki kamplardan 150 aileden yaklaşık 40 ailenin ayrıldığı, geri kalanların ise halen akıbetlerini beklediği kaydedildi.

Yolsuzluklar nedeniyle Lübnan’ı ekonomik krize sürükleyen hükümet, muhacirleri bu sorununu sebebi olarak aksettirip, suçlarını gizlemeye çalışırken, Esed rejiminin zulmünden dolayı ülkeye sığınan muhacirleri hedef gösteriyor. Bu tip yaklaşımlar nedeniyle sadece Lübnan’da değil çevre ülkelerde de hükümetlerin söylemleri nedeniyle kamuoyuna bu algı hakim.

Lübnan’da uzun zamandır ırkçı ve mezhepçi yaklaşımlar nedeniyle Suriyeliler hedef alınıyordu. Çadır kamplarda sık sık yangın çıkarılırken, muhacirlerin hastanelerden faydalanmasına da izin verilmiyordu. Bekaa Vadisi gibi ıssız yerlerde iskan edilen Suriyeli Müslümanlar bu baskılar karşısında ölümü göze alarak ülkelerine dönmeye başladığı aktarılıyor.