İsrail Şam'a ve iki askeri havaalanına saldırı düzenledi

Köklü-Değişim,“Türkiye,-Humus'taki-T4-Üssünü-Konuşlanıyor”-.jpg

İşgalci ‘İsrail’in Suriye’deki hedefleri arasında yer alan Humus yakınlarındaki  T4 Hava Üssüne, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konuşlandığı iddia ediliyor. 

Kaynaklar, teçhizat ve lojistik malzeme yüklü Türk askeri konvoylarının salı-çarşamba gecesi Suriye'deki bir hava üssüne gittiğini aktarırken, Türkiye’de medyada, “Ankara Humus'un yaklaşık 60 kilometre doğusundaki Tiyas köyü yakınlarında bulunan Tiyas Üssü'nün (Tifour Havaalanı ya da T4 Üssü olarak da biliniyor) kontrolünü sağlamak için resmi adımlar attığı” bilgileri servis edildi ancak Milli Savunma Bakanlığı bu bilgileri doğrulamadı. 

Öte yandan ‘İsrailli’ bir güvenlik yetkilisi Türkiye'nin Suriye'de askeri üs kurmasının ‘İsrail’ için “potansiyel bir tehdit” olduğunu söyledi.

Suriye El İhbariye televizyonu iki gün önce ‘İsrail’ savaş uçaklarının Şam'ın Masaken Barzeh mahallesindeki Bilimsel Araştırma Merkezi'ne, Hama askeri havaalanı çevresine ve T4 askeri Havaalanı’na saldırılar düzenlediğini duyurmuştu. 

‘İsrail’ merkezli Jerrusalem Post gazetesi ise ‘İsrail’in Suriye’deki saldırılarının Türkiye’ye bir mesaj olarak servis etti.

**“Türkiye Hava Savunma Sistemleri Konuşlandırmaya Hazırlanıyor”**

Konuya yakın kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'deki T4 olarak da bilinen üssün kontrolünü ele geçirmek için çalışmalara başladığını ve buraya hava savunma sistemleri konuşlandırmaya hazırlandığını ileri sürüyor. Ayrıca, sahaya yönelik inşaat planlarının da hazırlandığı bildiriliyor. 

Ankara ve Şam yönetimi, Beşşar Esad'ın devrilmesinden bu yana bir savunma paktı müzakere ediyor. Anlaşmaya göre Türkiye, şu anda işleyen bir ordudan yoksun olan Suriye'nin yeni hükümetine hava desteği ve askeri koruma sağlamayı planlıyor. 

‘İsrail’, Suriye'de Türk askeri varlığını potansiyel bir tehdit olarak görürken , Ankara , askeri yeteneklerini kullanarak ve Rusya ile İran'ın çekilmesiyle oluşan güç boşluğunu doldurarak ülkede  istikrarı ve kontrolü sağlamayı amaçlıyor. Ankara ayrıca ABD’nin çekilmesiyle yıllardır üslenmek istediği DEAŞ ile mücadele için de Palmira yakınlarındaki bu üsten gözlem yapacağı ifade ediliyor. 

Kimi iddialara göre üsse hava desteği sağlamak amacıyla Hisar tipi hava savunma sistemi konuşlandırılacağını ileri sürerken S-400’lerin de burada konuşlandırılabileceği konuşuluyor. 

Hava savunma sistemleri kurulduktan sonra, üs yeniden inşa edilecek ve gerekli olanaklarla genişletilecek. Ankara ayrıca, genişletilmiş saldırı yeteneklerine sahip olanlar da dahil olmak üzere gözetleme ve silahlı insansız hava araçları konuşlandırabilecek. 

‘İsrail’, güvendiği Esed hükümetinin Aralık ayında çökmesinden bu yana Suriye askeri tesislerini düzenli olarak hedef aldı ve son zamanlarda T4 etrafındaki operasyonlarda bir artış yaşanıyor. Geçen hafta ‘İsrail’ hava kuvvetleri T4 ve Palmira hava üssünü vurarak pistleri ve stratejik varlıkları hedef almıştı. 

![Köklü-Değişim,“Türkiye,-Humus'taki-T4-Üssünü-Konuşlanıyor” Hisar-.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Tuerkiye_Humus_taki_T4_Uessuenue_Konuslaniyor_Hisar_46fc51e9b7.jpg)

‘İsrail’ güvenlik kaynakaları Jerusalem Post'a yaptığı açıklamada, **"Geçtiğimiz günlerde T4 askeri üssünü hedef alarak bir mesaj gönderdik: Havada operasyonel özgürlüğümüze yönelik hiçbir tehdide izin vermeyeceğiz"** tehdidinde bulunmuştu. 

Ankara'nın yeniden inşa çalışmaları sırasında hava sahasını güvence altına almak için S-400 hava savunma sistemlerini T4 veya Palmira'ya geçici olarak konuşlandırmayı düşündüğü ileri sürülürken bu Rusya'nın onay vermesini gerektiren bu adıma dair iddia henüz doğrulanmadı.

**Washington ile Ankara arasında gerilime neden olan S-400’lerin Türkiye’nin kontrolünde sınırların dışına çıkarılması marifeti ile F-35 programına geri dönmesinin de sağlanabileceği iddialar arasında yer alıyor.**

Bilindiği üzere ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iel geçen ay yaptıkları telefon görüşmesinde Türkiye'nin programa yeniden katılmasının yollarını ele almıştı.

**ABD yasalarına göre Türkiye'nin F-35 programına geri alınabilmesi için S-400 sisteminden vazgeçmesi gerekiyor.**

**Ankara, sistemin sökülüp depolanması yoluyla devre dışı bırakılmasını veya potansiyel olarak Türkiye dışında TSK kontrolündeki bir üsse taşınmasını öneriyor.**

Ancak ‘İsrail’, Ankara'nın F-35'e erişimine izin verecek her türlü hamleye şiddetle karşı çıkıyor ve bunun ‘İsrail'in bölgedeki niteliksel askeri üstünlüğünü zayıflatacağını savunuyor. ABD silahlarının ‘İsrail’e karşı kullanılmayacağı gerçeği ortadayken işgalci böyle bir olasılığı bile endişe ile karşılıyor. 




“Türkiye, Humus'taki T4 Üssüne Konuşlanıyor” 

‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası tutuklama emrine rağmen Macaristan'da 

Köklü-Değişim,UCC-Kararlarının-Bir-Hükmü-Yok-Netanyahu’dan-Macaristan’a-Ziyaret.jpg

İşgalci ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, Gazze Şeridi'ndeki savaşla ilgili olarak hakkında çıkarılan uluslararası tutuklama emrine rağmen, bugün (Çarşamba) Macaristan'ın başkenti Budapeşte’ye gelmesi bekleniyor.

Netanyahu'nun Budapeşte'ye yapacağı dört günlük ziyaret, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán'ın kararıyla üyesi olduğu Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gibi uluslararası kurumların verdiği hükmün bir önemi olmadığını ortaya koyuyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, UCM’nin yürüttüğü soykırım davasına müdahil olduklarını ifade ederek bunu Gazze için bir somut adım olarak sunsa da kararın irapta mahalli olmadığı görünüyor. 

Muhafazakar popülist ve Netanyahu'nun yakın müttefiki olan Orbán, Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan dünyanın en üst düzey savaş suçları mahkemesini "siyasi amaçlarla devam eden bir çatışmaya müdahale etmekle" suçlayarak, ‘İsrail’ liderine karşı çıkarılan UCM tutuklama emrini dikkate almayacağını taahhüt etti.

Orbán hükümetinin üyeleri, 2001'de mahkemeye imza atan Macaristan'ın üyelikten çekilebileceğini de öne sürdü. Şu anda, Macaristan da dahil olmak üzere 27 üyeli Avrupa Birliği'ndeki tüm ülkeler imzacı ve mahkemenin tüm üyelerinin, topraklarına ayak basarlarsa bir arama emriyle karşı karşıya olan şüphelileri tutuklamaları gerekmekte. Ancak mahkemenin bunu uygulamak için bir yaptırım gücü bulunmuyor.

Savaş suçları ve soykırım konusunda dünyanın tek daimi küresel mahkemesi olan UCM, Kasım ayında Netanyahu'nun yanı sıra eski savunma bakanına Gazze'deki savaşla bağlantılı olarak insanlığa karşı suç işlediği için tutuklama emri çıkarmıştı. 

Orbán'ın yardımcısı, Netanyahu'nun uluslararası tutuklama emrine rağmen Macaristan'ı ziyaret edeceğini daha önce açıklamıştı. 

Tutuklama emirlerinde, Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın insani yardımları kısıtlayarak **"açlığı bir savaş yöntemi olarak kullandığına"** ve ‘İsrail'in Gazze'deki Hamas'a karşı yürüttüğü operasyonda kasıtlı olarak sivilleri hedef aldığına dair nedenler olduğu belirtiliyordu. 

**UCM’den Kınama**

Uluslararası Ceza Mahkemesi Sözcüsü Fadi El-Abdallah, ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mahkemenin kendisine yönelik tutuklama emrine rağmen Macaristan'a gitmeyi planlamasını kınadı.

Abdallah yaptığı açıklamada, Macaristan'ın Netanyahu'nun tutuklanarak Lahey'e teslim edilmesi yönündeki mahkeme kararına uymamasının, Roma Statüsü ve AB ülkesinin UCM'nin kurucu anlaşmasının bir üyesi olarak yükümlülüklerine aykırı olduğunu söyledi.

**BM’den Tutuklama Çağrısı**

BM Hakimler ve Avukatların Bağımsızlığı Özel Raportörü Margaret Satterthwaite, Çarşamba günü Netanyahu'nun Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma Statüsü'ne taraf bir devlet olan Macaristan'a yapmayı planladığı ziyareti kınadı.

BM'nin yargı bağımsızlığı konusundaki üst düzey uzmanı yaptığı açıklamada, **"Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bir üyesi olarak Macaristan, Netanyahu'yu Macaristan'dayken tutuklamalıdır."** çağrısında bulundu.




UCM Kararlarının Bir Hükmü Yok: Netanyahu’dan Macaristan’a Ziyaret

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından boykot çağrılarına soruşturma başlattı 

Köklü-Değişim,Boykot-Çağrısına-Soruşturma-.jpg

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından, boykot çağrılarına soruşturma başlatıldığı duyuruldu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya üzerinden boykot çağrısı yapan ve yayanlar hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, geleneksel ve sosyal medyada yer alan ekonomik boykot çağrılarına ilişkin olarak 'Nefret ve Ayrımcılık' ile 'Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik' suçlarından re’sen soruşturma başlatıldığı duyurdu. 

Ayrıca yapılan çağrılar üzerine bazı işyerlerine yönelik fiziksel ve sözlü şiddet eylemlerine ilişkin soruşturmaların da bu soruşturma ile birleştirildiği detayını da paylaştı. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından "boykot" çağrısında bulunulmuştu. 

Başlangıçta bir öğrenci inisiyatifi olarak başlayan 2 Nisan boykotu, başta ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel olmak üzere, birçok siyasi figür, işletme ve sosyal medya fenomeni tarafından desteklendi. 

Boykot ilk olarak Özel tarafından Saraçhane mitinglerinde gündeme gelmişti.

CHP Genel Başkanı, 24 Mart'taki Saraçhane mitinginde Ekrem İmamoğlu’na destek eylemlerinin bazı medya kuruluşları tarafından yayınlamaması üzerine boykot listesini kamuoyuna açıklamıştı. 

Bu çağrılara hükümet çevresi çok sert tepki gösterirken, yerli mallara boykot çağrısı vatana ihanet olarak nitelendirilmişti. 


Boykot Çağrısına Soruşturma 

İşgalci ‘İsraili, sağlık çalışanlarını vahşi bir şekilde katletti 

Köklü-Değişm,‘İsrail’-Vahşeti,-sağlık-Çalışanlarının-Ellerini-Bağlayıp-İnfaz-Ettiler.jpg

İşgalci ‘İsrail'in, Gazze'de katlettiği Filistinli sağlıkçıları ellerinden bağladığı, kafa ve göğüslerine ateş ederek infaz ettiği,  ambulansların bile cinayetleri örtbas etme amacıyla buldozerlerle kuma gömüldüğü ortaya çıktı. 

Gazze'de dokuz gün önce ‘İsrail’ güçleri tarafından öldürülen ve toplu mezara gömülen 15 Filistinli sağlık görevlisi hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. 

Görgü tanıklarına göre, öldürüldükleri sırada sağlıkçılardan bazılarının elleri veya bacakları bağlanmış,  başlarında ve göğüslerinde kurşun yaraları bulunduğu aktarıldı. 

[Köklü Değişim, Gazze'de Sağlık Çalışanları Katledildi.mp4](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_de_Saglik_Calisanlari_Katledildi_ac29c646e2.mp4)

Tanık ifadeleri, ciddi bir savaş suçuna işaret ederken, 544 gündür süren vahşete karşı ne 57 Müslüman ülke yönetimi ne de uluslararası toplum ciddi bir adım attı. Birbirlerini suçlayarak kamuoyunu oyalan yöneticiler kınama mesajları yayımlarken Gazze’de korkunç katliamlar gerçekleşiyor. 

Bilindiği üzere 23 Mart'ta Filistin Kızılayı ambulans ekipleri ve sivil savunma kurtarma görevlilerinin, Gazze'nin en güneydeki Refah'a girişine izin verilmişti. Cumartesi günü sağlık çalışanlarına ait bir ceset bulundu.

Pazar günü bölgedeki kumlu bir mezarda on dört ceset daha bulundu ve otopsi için sürekli işgalci ‘İsrail’in saldırılarına maruz kalan yakındaki Han Yunus şehrine götürüldü.

**”Bağlayıp, İnfaz Ettiler”**

Cenazeler üzerinde inceleme yapma fırsatı bulan **Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin doktorlarından Ahmed el-Farra,** "Nasır Hastanesi'ne nakledilirken üç ceset görebildim. Göğüslerinde ve başlarında kurşunlar vardı. İnfaz edildiler. **Elleri bağlanmıştı. Onları hareket edemeyecekleri şekilde bağladılar ve sonra öldürdüler."** detaylarını paylaştı. 

**Ambulansları Kuma Gömdüler**

Kurbanların 23 Mart'ta öldürüldüğü tahmin edilirken, Birleşmiş Milletler, ambulansların ve diğer araçların, cinayetleri örtbas etme girişimi gibi görünen bir şekilde buldozerler tarafından kuma gömüldüğünü aktardı.

Güvenliği için isminin kullanılmasını istemeyen bir başka tanık ise, Guardian'a verdiği telefon röportajında, **"Toplu mezarda bulduğumuzda cesetleri kendi gözlerimle gördüm. Göğüslerinde birden fazla kurşun izi vardı. Birinin bacakları bağlıydı. Birinin kafasından vurulmuştu. İdam edildiler."** dedi.

Olay, ‘İsrail’ hükümetinin iki aylık ateşkesi sona erdirmesi ve 17 Mart'ta askeri harekatını yoğun hava bombardımanı ve kara operasyonlarıyla yeniden başlatmasının ardından gerçekleşti. 

Birleşmiş Milletler verilerine göre, 'İsrail'in 7 Ekim sonrası başlattığı katliamlarda, en az 1.060 sağlık çalışanı katledildi. 


‘İsrail’, 15 Sağlık Çalışanının Ellerini Bağlayıp İnfaz Etti

Hicri 1146 yılının Şevval Hilali görüldü 

Köklü-Değişim-Şevval-Hilali-GörülDÜ.png

29 Mart 2025 Cumartesi gecesi, Hilalin gözetlenmesi sonucu Hicri 1446 yılı Şevval Hilali’nin Şer’an görüldüğü belirlendi. Buna göre yarın (30 Mart Pazar) mübarek Ramazan Bayramı’nın ilk günüdür.

Ahmed, Muhammed ibn Ziyad yoluyla rivayet ettiğine göre, “Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُبِيَ عَلَيْكُمْ فَعُدُّوا ثَلَاثِينَ **“(Ramazan) hilalini gördüğünüz zaman oruca başlayın. (Şevval) hilalini gördüğünüzde iftar (bayram) edin. Eğer hava kapalı olursa, ayı otuza tamamlayın!”**

Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve Selam Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e, onun Âline, ashabına, onu dost edinenler, ona uyanlar, adımlarını takip edenler, İslami akideyi fikirlerinin temeli, şeri hükümleri amellerinin ölçüsü ve hükümlerinin de kaynağı yapanlar üzerine olsun.

Cumartesi günü gün batımının ardından Şevval Hilali’nin gözetlenmesi sonucunda bazı İslam beldelerine hilalin şeran görüldüğü belirlendi. Buna göre yarın **(30 MART 2025)** Pazar günü mübarek Ramazan bayramının ilk günüdür.

Bu vesileyle şimdiden Ramazan (Fıtır) Bayramınız tebrik ederiz.

**Bayramımız mübarek olsun…**

Hilal Görüldü: 30 Mart Pazar Ramazan Bayramı’nın İlk Günüdür

29 Ramazan 1446/29 Mart 2025 Cumartesi günü Şevval hilalini gözetliyoruz

Köklü-Değişim-Hilali-Gözetliyoruz (1).png

Hicri 29 Ramazan 1446/Miladi 29 Mart 2025 Cumartesi günü Şevval hilalini gözetleyeceğiz.

Bu gözetleme neticesinde; 29 Mart Cumartesi akşamı hilal görülürse 30 Mart Pazar, Şevval ayının ve dolayısıyla Fıtr (Ramazan) Bayramının birinci günü olacak. 

Eğer Cumartesi akşamı hilal görülemezse 31 Mart Pazartesi günü 1 Şevval’dir; o gün bayram edilir. Zira bu konudaki şer’î nasslar gereği hilale göre hareket etmek ve Şevval başlangıç hilali görülemediğinde Ramazan ayını 30’a tamamlamak gerekir.

Ahmed, Muhammed ibn Ziyad yoluyla rivayet ettiğine göre, “Ebu Hurayra’yı şöyle derken işittim: Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ya da Ebu’l Kâsım SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

**[صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ، وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُبِيَ عَلَيْكُمْ فَعُدُّوا ثَلَاثِينَ] “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun. Hilali gördüğünüzde iftar edin. Eğer hava kapalı olursa, ayı otuza tamamlayın!”**

Köklü Değişim Medya olarak Şevval hilali gözetleme neticesini [kokludegisim.net](https://kokludegisim.net/) adresimizden ve sosyal medya hesaplarımızdan 29 Mart Cumartesi akşamı ilan edeceğiz. 

Sosyal medya hesaplarımız: 

Facebook: [kokludegisimmedia](https://www.facebook.com/kokludegisimmedia)

X: [KokluDegisim](https://x.com/KokluDegisim)

___

**#HilaliGözetliyoruz**

**#RamazanİstikametZamanı**


Hicri 1446 Şevval Hilalini Gözetliyoruz 

Putin: 'Ukrayna'da BM himayesinde geçici yönetim kurulabilir'

Köklü-Değişim,Putin,-Anlaşma-İçin-Ukrayna’da-Yeni-Yönetim-İstiyor-.jpg

Ukrayna savaşında çözüme yönelik adımlar atılırken Rusya lideri Vladimir Putin, geçmişte yapılan uygulamaları örnek gösterip, Kiev'de BM himayesinde geçici yönetim kurulmasını önerdi.

Rusya’nın Murmansk şehrinde Ukrayna kriziyle ilgili Putin, **"BM'nin barışı koruma faaliyetleri kapsamında, dış yönetim, geçici yönetim denen uygulamalar birkaç kez yapıldı. Bu durum Doğu Timor'da da görüldü, sanırım 1999'da, eski Yugoslavya'nın bazı bölgelerinde de görüldü, Yeni Gine'de de görüldü. Genel olarak böyle bir uygulama mevcut"** açıklamasında bulunarak mevcut yönetime güvenme duymadığına işaret etti. 

Prensip olarak BM himayesindeki bir geçici yönetimin Ukrayna'da da kurulabileceğini ifade eden Putin, **"ABD ile, hatta Avrupa ülkeleriyle, tabii ki ortaklarımızla ve dostlarımızla, Ukrayna'da geçici yönetimin uygulanması olasılığı tartışılabilir"** çağrısında bulundu. 

Putin, böyle bir uygulamanın amacını ise şöyle açıkladı:

**"Peki ne amaçla? Demokratik seçimlerin yapılabilmesi için, halkın güvenini kazanmış yetenekli bir hükümetin iktidara gelmesi için, halkın önünde barış anlaşması müzakerelerine başlanması için, dünya çapında tanınacak, güvenilir ve istikrarlı, meşru belgeler imzalanması için."**

Bunun çözüme yönelik seçeneklerden sadece biri olduğunu ve başka seçenekler bulunduğunu söyleyen Putin, **"Artık her şeyi yerli yerine koymanın bir yolu yok, hatta her şeyi yerli yerine koymak imkansız bile olabilir, çünkü durum hızla değişiyor. Ama bu da seçeneklerden biri ve BM'nin çalışmalarında da böyle bir uygulama var, daha önce birkaç örnek verdim"** diye ekledi. 

**Trump’a Övgü: “Ukrayna İhtilafının Çözümünde Samimi”**

Rusya lideri Putin, ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna ihtilafının sona erdirme çabalarında samimi olduğunu ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Murmansk'a gerçekleştirdiği çalışma ziyareti sırasında ‘Arhangelsk’ nükleer kruvazörü mürettebatıyla yaptığı görüşmede, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ihtilafının sona ermesini içtenlikle istediğini açıkladı. 

Putin, **“Bana göre ABD'nin yeni başkanı bu çatışmayı samimi bir şekilde sona erdirmek istiyor”** dedi.

Putin, Rusya’nın Ukrayna ihtilafının barışçıl yollarla çözülmesinden yana olduğunu, ancak temel nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. 

**Rusya-ABD Arasındaki Stratejik Denge**

Putin, Rusya ile ABD arasında stratejik bir dengenin olduğunu, Rusya Federasyonu'nun donanmasını zamanında ve dikkatli bir şekilde geliştireceğini belirterek, **“Amerika Birleşik Devletleri ile aramızda stratejik bir denge söz konusu. Buna azami dikkat göstereceğiz. Her şeyi zamanında yapacağız”** taahhüdünde bulundu. 

**Kutup Bölgesi ve Grönland Hakkında Açıklama**

Donald Trump'ın Grönland'ı ilhak etme fikri ve NATO’nun faaliyetleri hakkında da açıklamalarda bulunan Putin’in şu ifadeleri öne çıktı:

-Bunun sadece abartılı bir açıklama olduğunu düşünmemeliyiz, ciddi planlardan söz konusu ve Washington uzun zamandır bu tür fikirlere sahip.

-Beyaz Saray'ın bölgedeki çıkarlarını ileriye taşımaya devam edeceği açık.

-Rusya, Arktika'da hiç kimseyi tehdit etmiyor, sadece durumu izliyor.

-NATO ülkeleri artık uzak kuzeyi olası çatışmalar için bir sıçrama tahtası olarak görüyor.

-Moskova, İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka katılımına karşılık verecektir.

-Rusya egemenliğine yönelik saldırılara izin vermeyecek ve çıkarlarını koruyacaktır.



Putin, Anlaşma İçin Ukrayna’da Yeni Yönetim İstiyor 

Köklü Değişim yurt çapında Gazze için dua etmek üzere programlar düzenledi 

Köklü Değişim, Gazze İçin Eller Semaya Manşet.jpeg

Köklü Değişim, Gazze’de 538 gündür devam işgal ve soykırıma karşı mazlum Müslümanların kurtuluşu için dün (Çarşamba) akşam kunut programları gerçekleştirdi. 

Dua programlarında 57 Müslüman ülke yöneticilerinin bu süreçte gösterdikleri ezik ve korkak tavrın Gazze’yi kurtaramadığına işaret edilirken bu dağınıklığı ve zilleti sona erdirecek olan tek güç olan Hilafet’i bir an önce ikram etmesi için Allah Subhanehu ve Teala’dan niyazda bulunuldu. 

Bütün ümmetin, İslam coğrafyasının, yürekten Allah Subhanehu ve Teala’a yöneldiği bu mübarek gecelerde teravih namazı sonrası düzenlenen dualara camilerdeki cemaat de destek verdi. 

**Bitlis/Tatvan**

![Köklü Değişim Gazze Kunut,Bitlis-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_Bitlis_2_6a85b052ba.jpg)

![Köklü Değişim Gazze Kunut,Bitlis-1.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_Bitlis_1_6759893a53.jpg)

**Diyarbakır** 

![Köklü Değişim Gazze Kunut,Diyarbakır-1jpg.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_Diyarbakir_1jpg_cfdd48df64.jpg)

![Köklü Değişim Gazze Kunut,Diyarbakır-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_Diyarbakir_2_0f91385054.jpg)



**İstanbul/Bağcılar**

![Köklü Değişim İsrtanbul Baüacular2.jpeg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Isrtanbul_Baueacular2_c5e83f48a3.jpeg)

![Köklü Değişim İsrtanbul Bağcılar1.jpeg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Isrtanbul_Bagcilar1_b0903d5bb0.jpeg)




**İstanbul/Arnavutköy**

![Köklü Değişim Gazze Kunut,Arnavutköy-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_Arnavutkoey_2_b27b867dc5.jpg)

![Köklü Değişim Gazze Kunut,Arnavutköy-1.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_Arnavutkoey_1_54a85ce97b.jpg)

**Şanlıurfa**

![Köklü Değişim Gazze Kunut ŞAnlıurfa-1.jpeg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_S_Anliurfa_1_91fda46d74.jpeg)

![Köklü Değişim Gazze Kunut ŞAnlıurfa-2.jpeg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_Kunut_S_Anliurfa_2_5d46d8a265.jpeg)


**#RamazanİstikametZamanı**



Köklü Değişim'den Gazze İçin Eller Semaya Çağrısı

ABD, Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırılma karşılığında şartlarını sundu 

Köklü-Değişim,ABD,-Yaptırımlara-Karşılık-Şam-Yönetimine-Taleplerini-Açıkladı.jpg

ABD, Suriye’ye uyguladığı yaptırımları hafifletme karşılığında Şam yönetiminden hangi taleplerde bulunduğunu açıkladı. 

Washington yönetiminin bölgeden sorumlu **Dışişleri Bakan Yardımcısı Natasha Franceschi'nin** talep listesini 18 Mart'ta Brüksel'de düzenlenen Suriye bağış konferansının oturum aralarında **Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'ye** ilettiği belirtildi.

Suriye yönetimi için dönüm noktası olabilecek nitelikteki ABD'nin ilettiği talepler arasında öne çıkan unsur yabancı savaşçılar oldu. Yabancı savaşçıların Suriye'nin yönetim yapısında üst düzey görevlere getirilmemesini isteyen ABD’nin yabancı savaşçıların ülkeden çıkarılmasının istediği ileri sürülüyor.

Suriye yönetiminin Esed rejiminden kalan kimyasal silah depolarını imha etmesini de şart koşan ABD, **"terörle mücadele"** konusunda da iş birliği çağrısında bulunuyor. “Terörle mücadele” ifadesinin İslam nizamını isteyen gruplar ve ordu içindeki güçlerin tasfiyesine yönelik bir çalışma olduğu öngörülüyor. 

Suriye'de yıllardır kayıp ABD'li gazeteci Austin Tice'ın da bulunması için Washington’ın yapacağı çalışmalarda bir irtibat görevlisi isteyen Trump yönetiminin, bu talepler karşılığında yaptırımlarda hafifleme sağlayacağını taahhüt etti. 

ABD daha çok İslami devrimi ve onun için çalışanları hedef alan ve sahayı laik demokratik Batılı nizama göre şekillendirme üzerine bina edilmiş taleplerin uygulanmasına çalışıyor. Bu noktada atılan her adımı izleyen ABD, dost ve müttefiği Ankara ile Suriye’deki yeni yönetimin şeklini ve anayasanın hazırlanması sürecini motive ediyor. 


ABD, Yaptırımları Kaldırma Karşılığında Şam Yönetimine Şartlarını Sundu 

Hizb-ut Tahrir Türkiye Haftalık Gündem Değerlendirme Toplantısı

Yolsuzluk ve Adaletsizlik Laik Cumhuriyetin Eseridir-köklü değişim haber-gündem değerlendirmesi.jpg

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 25 Mart 2025 Salı günü düzenlediği Gündem Değerlendirme toplantısında, muhalefet partili belediyelere yönelik operasyonlar ve sonrasında yaşanan protestolar ele alındı. Toplantıda ayrıca Yahudi varlığı "İsrail"in ateşkesi tek taraflı bozarak Gazze’de yeniden başlattığı işgal ve soykırım hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

**Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım,** Türkiye’nin bir haftadır belediye başkanlarının tutuklanması ve kayyum haberleriyle meşgul olduğunu belirterek, terörle iltisaklı olmak ya da yolsuzluk yapmak gibi ithamlarla belediye başkanlarının tutuklandığını, seçimle iş başına gelmelerine rağmen bir gecede görevden alındıklarını ve böylece bir yıl içinde 14 belediyeye kayyum atandığını ifade etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Saraçhane Meydanı’nda dört gece boyunca mitingler düzenlenmesi ve özellikle büyükşehirlerde şiddet içerikli protestolar yaşanması konusuna da değinen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

_**“Şimdi bu sürecin hukuki boyutlarını ele almayacağız. Zira olmayan bir şey üzerinde konuşmak zaman kaybıdır. Sürecin adil işleyip işlemediği konusu da gereksizdir, çünkü adalet bir asır önce bu topraklardan uzaklaştırıldı.** O halde gündemi meşgul eden bu süreçten çıkarılması gereken başlıkları ele alalım. Öncelikle, Gazze’de ateşkesi keyfi olarak bitiren işgalci Yahudi varlığının bir gecede 100’den fazla Müslümanı şehit etmesinin hemen ertesi günü yapılan bu gözaltılarla zulmün ikinci perdesi gözlerden kaçırıldı. Medya, ellerine geçen bu gündemi gece gündüz işleyerek Filistin meselesine karşı üç maymunu oynadı. Diğer taraftan, çözüm süreci ve Suriye’deki gelişmeler halkın dikkatinden bir süre uzaklaştırılmış oldu. Seçilmiş belediye başkanlarının rahatça görevden alınması, demokrasinin büyük bir yalan olduğunu da ifşa etti.”_

**“Adalet Sadece Güçlünün Hakkını Korumak İçin Çalışıyor”**

Konuşmasında **“Sadece Esenyurt, Beykoz, Beşiktaş ve İstanbul belediyeleri mi yolsuzluk yapıyor? Diğerleri sütten çıkmış ak kaşık mı?”** sorusunu yönelterek Türkiye’nin birçok belediyesinde kurumsallaşan yolsuzluklara dikkat çeken Yıldırım, şunları kaydetti:

_“Neredeyse tüm belediyelerde iltimas, irtikap, komisyon adı altında rüşvet ve yolsuzluğun türlü çeşitleri mevcut. Ancak gücü elinde bulunduran, yargıyı da kendi siyasi çıkarlarına alet ediyor. Adalet sadece güçlünün hakkını korumak için çalışıyor. Yargıçlar, birer devlet memuru edasıyla yargı dağıtıyor. Tarafsızlık ilkesi yerine bağlılık ilkesi gözetiliyor. Üstelik bu durum yalnızca AK Parti’ye özgü değil. **Yıllarca CHP zihniyeti de aynı suçu işlemedi mi? Hatta CHP zihniyeti, yargı zulmünün mimarıdır.”**_

Muhammed Emin Yıldırım, protestolar esnasında camilere ve mezarlıklara zarar veren sol gruplara seslenerek şu ifadeleri kullandı:

_“Siz ey vandallar! Neden İslam'ı ve camileri hedef alıyorsunuz? **AK Parti, İslâm’ın temsilcisi olmadığını defalarca dile getirmişken, İslam’ı referans alarak bir siyaset yürütmezken, her fırsatta laik cumhuriyetin ve demokrasinin teminatı olduğunu vurgularken siz neden İslam’ı hedef alıyorsunuz?** Siz neden hukuku siyasetin aparatı haline getiren, gücü ele geçirenin kendi cebini doldurduğu ve zalimleştikçe zalimleştiği, yozlaştıkça yozlaştığı demokratik laik sisteme en ufak bir eleştiri getirmiyorsunuz? Neden bu çıplak gerçeği görmezden geliyorsunuz? Çünkü sizin derdiniz üzüm yemek değil, bağnazlığınızla hareket ediyorsunuz. Anlatacak bir fikriniz, tartışacak bir konunuz, verecek güçlü bir mesajınız yok mu? Elinize alkol şişeleri alıp, ağzınızda küfürle etrafa zarar vererek hangi hakka, hangi hukuka kavuşacaksınız?”_

**“Demokrasinin Değil, İslam’ın Savunucusu Olun!”**

Son olarak ortaya çıkan rezil ve vahim tablonun Türkiye’deki kirli siyaseti yansıttığını vurgulayan Yıldırım, yaşanan siyasi krizlerin ekonomik faturasının her zaman olduğu gibi halka ödetildiğini, çünkü Türkiye’deki yöneticilerin ve yönetici adaylarının gelecek nesilleri değil, gelecek seçimleri düşündüğünü söyledi.

Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

_“Tüm bu kriz ve kokuşmuşluk tablosu bize çürümenin en yukarıdan başladığını göstermektedir. Bu tablo, mevcut laik demokratik sistemin tamamen iflas ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. İşte bu rüşvet, yolsuzluk ve adaletsizlik tablosu; iktidar ve muhalefetin ortaklaşa savunduğu laik cumhuriyet sisteminin eseridir. **İşte İslam’dan kopuşun yüz yıllık sonucu budur: Ahlaki ve doğru olanın yerine, hile ve çıkara uygun olanı seçmek!**_

_**"Öyleyse ey Müslümanlar! Tercihinizi demokratik partilerden yana değil, nizamlardan yana yapın. İlhamını Batı sömürgeciliğinin köhnemiş değerlerinden alan laik cumhuriyeti değil, Allah’ın nizamı olan Raşidî Hilafeti seçin! Demokrasinin değil, İslam’ın savunucusu olun. Zira İslam, bütün zulümleri ortadan kaldırmak için gelmiştir."**_

Konuşmanın tamamını toplantı videosundan izleyebilirsiniz.

<div style="position:relative;padding-bottom:56.25%;height:0;overflow:hidden;">
  <iframe src="https://geo.dailymotion.com/player.html?video=x9gt6ka"
    style="width:100%; height:100%; position:absolute; left:0px; top:0px; overflow:hidden; border:none;"
    allowfullscreen
    title="Dailymotion Video Player"
    allow="web-share">
  </iframe>
</div>




Yolsuzluk ve Adaletsizlik Laik Cumhuriyetin Eseridir

Köklü Değişim, geleneksel STK iftarını Düzce’de gerçekleştirdi 

Köklü-Değişim_Düzce_Temsilcilği-İftarı.png


Köklü Değişim, Düzce’deki geleneksel iftarında, sivil toplum kuruluş temsilcileri, öğretmenler, esnaflar ve iş adamları ile bir araya geldi.  

Köklü Değişim, her yıl Ramazan ayı geldiğinde bu mübarek aya bir isim vererek kampanya çerçevesinde bazı faaliyetler yürütüyor. Bu yılki kampanyayı “Gerçekten bu Kur’an, insanları en istikametli yola iletir.” [İsra 9] ayet-i kerimesinden hareketle “Ramazan İstikamet Zamanı” olarak belirlenmişti. 

Bu kapsamda Düzce’de düzenlenen programda, **Volkan Ayna,**  **”Ramazan İstikamet Zamanı”** başlıklı kampanya çerçevesinde kısa bir açılış konuşması yaptı. 

![Köklü Değişim,Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Koeklue_Degisim_Duezce_de_Geleneksel_Iftarini_Gerceklestirdi_326e4ae3a0.jpg)

Ardından programın konuşmacısı **Köklü Değişim yazarlarından Musa Bayoğlu,** misafirlere istikamet başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. 

Ramazan ayının ruhaniyetine dikkat çeken Bayoğlu, bu mübarek ayın birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirdiğini dile getirdi. 

Aynı zamanda, şer’î hükümler doğrultusunda bir hayat sürmeyi ve toplumun bu esaslar üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Bayoğlu’nun konuşmasının ardından misafirlerle hasbihal edildi ve program sona erdi. 


![Köklü Değişim,Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi-5.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Koeklue_Degisim_Duezce_de_Geleneksel_Iftarini_Gerceklestirdi_5_273cf1c57e.jpg)

![Köklü Değişim,Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Koeklue_Degisim_Duezce_de_Geleneksel_Iftarini_Gerceklestirdi_2_38f8d4fd67.jpg)

![Köklü Değişim,Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi-6.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Koeklue_Degisim_Duezce_de_Geleneksel_Iftarini_Gerceklestirdi_6_93fc081f4e.jpg)

![Köklü Değişim,Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi-4.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Koeklue_Degisim_Duezce_de_Geleneksel_Iftarini_Gerceklestirdi_4_6ee52012a8.jpg)

![Köklü Değişim,Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi-3.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Koeklue_Degisim_Duezce_de_Geleneksel_Iftarini_Gerceklestirdi_3_b8fdd5f124.jpg)

**#RamazanİstikametZamanı**


Köklü Değişim, Düzce’de Geleneksel İftarını Gerçekleştirdi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüştü

Köklü-Değişim,ABD-Dışişleri-Bakanı-Rubio,-Fidan’a-İsteklerini-İletti.jpg

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Salı günü ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Washington'da, bir araya geldi. 

Görüşme sonrası ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, **‘güvenlik ve ticaretteki temel konularda iş birliğini görüşmek üzere Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya gelindiğine’** dikkat çekildi.  

Rubio, **Türkiye'nin Ukrayna ve Güney Kafkasya'da barışa destek vermesini isterken, Türkiye'nin IŞİD'i Yenmek İçin Küresel Koalisyon'daki liderliğini takdir etti ve ne uluslararası terörizmin üssü ne de İran faaliyetlerini istikrarsızlaştırmanın yolu olan istikrarlı, birleşik ve barışçıl bir Suriye'yi desteklemek için yakın iş birliğine ihtiyaç olduğunu yineledi.** 

Bakan Rubio ayrıca ikili ticaretteki son gelişmelere dikkat çekti ve ileride daha da büyük bir ekonomik ortaklık kurulmasını istediklerini iletti. 

Son olarak Rubio, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekran İmamoğlu’na yönelik operasyon ve sonrasında Türkiye'deki son tutuklamalar ve protestolarla ilgili endişelerini dile getirdi.

Bakan Fidan, 25-26 Mart tarihlerindeki Washington ziyareti öncesinde 23 Mart Pazar günü Mısır'ın başkenti Kahire’deki İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Gazze Temas Grubu toplantısına katılmış ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile bir görüşme yapmıştı. Görüşmede, ABD ile olası nükleer müzakereler, Suriye, Gazze ve bölgesel konular ele alınmıştı. 

Ankara’dan Rubio-Fidan görüşmesine dair detaylı bir açıklama yapılmadı. Kısa süre önce gerçekleşen Trump-Erdoğan görüşmesi hakkında da detay paylaşılmamıştı. 


ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Fidan’a İsteklerini İletti

Maliye Bakanı Şimşek, yabancı yatırımcılarla buluşuyor

Köklü-Değişim,Ekonomideki-Gelgitlerin-Ardından-Batılı-Yatırımcılarla-Toplantı.jpg

**Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Karahan,** yabancı yatırımcılarla son gelişmelerin ardından bir toplantı yapacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, bugün saat 16.00’da küresel yatırımcılarla telekonferans yöntemi ile bir araya gelecek ve son gelişmeler sonrası ekonomide izlenen yol hakkında katılımcıları ikna etmeye çalışacak. 

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre görüşmeye, Kuzey Amerika, Birleşik Krallık, Avrupa ülkeleri ve Ortadoğu'dan çok sayıda portföy ve doğrudan yabancı yatırımcılar katılacak.

Citigroup ve Deutsche Bank’ın ev sahipliğinde düzenlenecek toplantı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk ve terör suçlamaları ile gözaltına alınması, sonrasında yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanması ve finansal piyasalarda dalgalanmalar yaşanmasının ardından gerçekleşiyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, **“Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız ve ilgili tüm kurumlarımız sağlam bir ekip ruhuyla ve bizim de güçlü desteğimizle tam bir koordinasyon içinde çalışıyor ve gereken her adımı attık, atıyoruz”** ifadeleriyle piyasaya sakinleştirme dönük adımları attı. 



Ekonomideki Gelgitlerin Ardından Yabancı Yatırımcılarla Toplantı

Köklü Değişim, Konya’da geleneksel iftarını gerçekleştirdi 

Köklü-Değişim_Ilgın_Temsilcilği-İftarı.png

Köklü Değişim, Konya’nın Ilgın ilçesinde, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye başkanı ve esnafların katılımıyla bir iftar programı düzenledi. 

Köklü Değişim, her yıl Ramazan ayı geldiğinde bu mübarek aya bir isim vererek kampanya çerçevesinde bazı faaliyetler yürütüyor. Bu yılki kampanyayı **“Gerçekten bu Kur’an, insanları en istikametli yola iletir.” [İsra 9]** ayet-i kerimesinden hareketle “Ramazan İstikamet Zamanı” olarak belirlenmişti.

Bu kapsamda düzenlenen programda **Köklü Değişim Ilgın Temsilcisi Oğuz Çöpel,** Ramazan’ın yalnızca oruç ve ibadet ayı olmadığını, aynı zamanda tefekkür, nasihat ve istikamet ayı olduğunu hatırlatan bir konuşma yaptı. 

![Köklü Değişim, Ramazan İstikamet Zamanı, Ilgın Temsilciliği, Oğuz Çöpel.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Zamani_Ilgin_Temsilciligi_Oguz_Coepel_b37cc2352a.jpg)

Samimi bir atmosferde gerçekleşen program, misafirlerle yapılan hasbihalin ardından sona erdi.

![Köklü Değişim, Ramazan İstikamet Zamanı, Ilgın Temsilciliği,-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Zamani_Ilgin_Temsilciligi_2_ce8fd0aa5d.jpg)

![Köklü Değişim, Ramazan İstikamet Zamanı, Ilgın Temsilciliği,-3.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Zamani_Ilgin_Temsilciligi_3_4cc97c56fb.jpg)

![Köklü Değişim, Ramazan İstikamet Zamanı, Ilgın Temsilciliği, Oğuz Çöpel-1.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Zamani_Ilgin_Temsilciligi_Oguz_Coepel_1_067b90d645.jpg)

#RamazanİstikametZamanı 


Konya’da İleri Gelenler Köklü Değişim İftarında Buluştu

6 yaşındaki Suriyeli Fatma, komşusu tarafından tecavüze uğradıktan sonra vahşice öldürüldü 

Köklü-Değişim,“6-Yaşındaki-Suriyeli-Fatma’yı-Köpekler-Değil,-Komşusu-Öldürmüş”.jpg


Ankara'da evinin yakınında cesedi bulunan Suriye uyruklu 6 yaşındaki Fatma El Muhammed'in köpekler tarafından değil, komşu tarafından tecavüz sonrası parçalandığı ileri sürüldü. 

Ankara’nın Altındağ ilçesi Yıldıztepe Mahallesi’nde, anne ve babasıyla yaşayan küçük Fatma, beş gün önce saat 15.00 sıralarında kayboldu. Fatma, kısa süre sonra evinin yakınında yol kenarında 2 katlı yıkık dökük metruk binanın bahçesinde kanlar içinde bulunduğu ajanslar tarafından servis edilmişti. Yapılan incelemede Suriye uyruklu çocuğun vücudunda köpek ısırıkları tespit edildiği de aktarılmıştı. 

Mobilyacıda çalışan baba İbrahim El Muhammed, 2015'te Türkiye'ye geldiklerini, kızının Ankara'da dünyaya geldiğini söyleyerek, **"Ben işteydim. Kızım bakkala gitmiş, sonra geri gelmiş. Tekrar bakkala gitmiş; ama geri dönmemiş. Yarım saat, 1 saat geçince annesi fark etmiş. Çıkmış bakmış kız yok. Akrabalarla komşular da araştırmış, kızı bulamamışlar. Sonradan camiden anons yaptılar 'kayıp kız var' diye. Sonra kız burada bulundu. Önce montunu bulmuşlar, ileride de cesedi parçalanmış şekilde bulmuşlar."** ifadeleriyle korkunç olayı özetlemişti. 

**“50 Yaşındaki Komşu Tutuklandı”**

Ancak durumun çok farklı cereyan ettiğini ifade eden Serbestiyet’ten Muhabir Sema Kızılarslan,  X hesabından paylaştığı bilgilerde, 6 yaşındaki Suriyeli Fatma’nın, komşusu tarafından tecavüze uğradıktan sonra vahşice öldürüldüğüne yer verdi: 

**“Cani, küçük kızın cesedi parçaladıktan sonra toprağa gömdü. Fatma’nın babası İbrahim E Muhammed, kızının cesedini parçalanmış halde buldu... 
Cinayetle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, 50 yaşındaki fail tutuklanarak cezaevine yollandı. 
Fatma, Suriyeli olduğu için bu canilik konuşulmadı, haber yapılmadı.”**

Türkiye’yi sarsan bu vahşi cinayetle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. 


“6 Yaşındaki Suriyeli Fatma’yı Köpekler Değil, Komşusu Öldürmüş”

Trump, Türkiye’yi F-35 programına geri almayı düşünüyor 

Köklü-Değişim,Trump’tan,-F-35’leri-Satmak-İçin-S-400-Şartı.jpg



ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından “ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası” (CAATSA) yaptırımlarını kaldırmayı ve Türkiye'yi F-35 programına geri almayı düşündüğü iddia edildi.

Fox News tarafından ortaya atılan bilgiye göre, Trump'ın F-16 uçaklarının Türkiye'ye satışına olumlu yaklaştığı belirtildi. **Türkiye’nin S-400 sistemini çalışamayacak bir duruma getirmesi halinde F-35 savaş uçaklarını satma fikrine açık olduğunu da aktardı.** 

Bu iddialar aslında durumda bir değişiklik olmadığını ortaya koyuyor. Zira önceki Washington yönetimi de milyarlarca dolar ödenen S-400’lerin bir nevi çöp olması karşılığında, Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşünün sağlanabileceğini açıklamıştı. 

Aynı zamanda Trump'ın ekibinden ‘Türkiye’nin CAATSA yaptırımlarından nasıl kaçınabileceğine’ ilişkin bir çalışma yapmasını istediği de servis edilen haberde yer aldı. **İki taraf arasında yapılacak anlaşma, savunma sistemlerinin sökülmesi veya Türkiye’de ABD kontrolündeki bir üsse taşınmasını da kapsayacak.**

ABD Kongresi, geçen yıl Türkiye'ye, F-35’lere ödediği alacaklarına karşılık 40 F-16 ve mevcut filosundaki 79 uçak için modernizasyon kitlerinin 23 milyar dolarlık satışını onayladı. Türkiye ile uçağı üreten Lockheed Martin arasında görüşmeler ise devam ediyor.

Türkiye'ye CAATSA yaptırımları, Ankara'nın Rus yapımı S-400 füze savunma sistemlerini satın alması ardından uygulanmaya başlanmıştı.

Türkiye aynı sebeple, Türk savunma şirketlerinin pek çok parçasının üretiminde pay sahibi olduğu yeni nesil savaş F-35 savaş uçakları programından da çıkarılmış ardından Türkiye, modernize edilmiş 40 adet F-16 ve mevcut 79 adet F-16'nın modernizasyonu için ABD’ye başvurmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, geçen hafta Trump’la 16 Mart’ta yaptığı telefon görüşmesinde ‘iş birliğini geliştirmek için CAATSA yaptırımlarının sonlandırılması gerektiğini’ söylediği belirtilmişti.

Bloomberg televizyonu, Erdoğan'ın Nisan ayında ABD'yi ziyaret ederek, Trump ile görüşmek istediğini de aktarmıştı.


S-400'ler Çöp Olursa Trump, F-35'leri Satabilir

Köklü Değişim, Kocaeli’de sivil toplum kuruluşu temsilcileri bir araya geldi 

Köklü-Değişim-Kocaeli_STK-İftarı.png

Köklü Değişim, Kocaeli’de düzenlediği iftarda sivil toplum kuruluşu, siyasi parti, avukat ve iş adamlarıyla bir araya geldi. 

Köklü Değişim, her yıl Ramazan ayı geldiğinde bu mübarek aya bir isim vererek kampanya çerçevesinde bazı faaliyetler yürütüyor. Bu yılki kampanyayı “Gerçekten bu Kur’an, insanları en istikametli yola iletir.” [İsra 9] ayet-i kerimesinden hareketle “Ramazan İstikamet Zamanı” olarak belirlenmişti.

![Köklü Değişim,Ramazan İstikamet ZaMANI, Kocaeli-1.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Za_MANI_Kocaeli_1_e76c4434ca.jpg)

Bu kapsamda Ramazan ayının manevi atmosferinde Köklü Değişim tarafından düzenlenen geleneksel iftarların Kocaeli’deki programı Volkan Ayna'nın sunumuyla başladı.

Programın konuşmacısı Köklü Değişim yazarlarından Musa Bayoğlu, hitabında istikametin önemine değindikten sonra Ramazan ayının ruhaniyetine vurgu yaparak, bu mübarek ayın birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirdiğini dile getirdi. 

![Köklü Değişim,Ramazan İstikamet ZaMANI, Kocaeli.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Za_MANI_Kocaeli_7c2c8ee013.jpg)

Bayoğlu, şerî hükümler doğrultusunda bir hayat sürmeyi ve toplumun bu esaslar üzerine inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Akşam namazının ardından misafirlerle hasbihal edildi, soru ve görüşleri dinlendikten sonra progran sona erdi. 


![Köklü Değişim,Ramazan İstikamet ZaMANI, Kocaeli-3.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Za_MANI_Kocaeli_3_9df25c5647.jpg)

![Köklü Değişim,Ramazan İstikamet ZaMANI, Kocaeli-6.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Za_MANI_Kocaeli_6_143e26b324.jpg)

![Köklü Değişim,Ramazan İstikamet ZaMANI, Kocaeli-4.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Za_MANI_Kocaeli_4_61c5ff837a.jpg)

![Köklü Değişim,Ramazan İstikamet ZaMANI, Kocaeli-2.jpg](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Ramazan_Istikamet_Za_MANI_Kocaeli_2_12b2ecefa3.jpg)


**#Ramazanİstikamet Zamanı**






Köklü Değişim, Kocaeli’de STK İftarı Düzenledi 

MGK, ‘İsrail’in Gazze’deki soykırıma son verilmesi çağrısında bulundu 

Köklü-Değişim,MGK’dan-Muhatabı-Olmayan-Gazze-Temennisi-.jpg

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün akşam toplanan Millî Güvenlik Kurulu’nda (MGK), Gazze, Suriye ve terörle mücadele konuları konuşuldu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında dün Beştepe’de toplanan ve 2.5 saat süren MGK toplantısının ardından 8 maddelik bildiri yayımlandı. Bildiride PKK’nın kendisini feshi, silah bırakması ve silahsızlanması ile tüm uzantılarının tasfiyesi sürecinin yakından ve titizlikle takip edildiği belirtilirken, Suriye’deki provakatif mezhepsel olaylar hakkında açıklamalar yer aldı. 

Bildiride ayrıca Gazze’de ateşkese kadar olan 15 aylık soykırım sürecindeki somut adımdan uzak açıklamalara benzer ifadeler yer aldı. Muhatabı olmayan açıklamada **‘İsrail’in ısrarla tatbik ettiği soykırım, istila ve işgal politikalarına son vererek bir an evvel ateşkes rejimine geri dönmesi** isteniyor. 

Bildiri şöyle: 

**1.** PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla sürdürülen operasyonlar ile son dönemdeki uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuştur.

**2.** Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakârlığı, milletimizin feraseti ve azmi ile devletimizin dirayeti neticesinde terörsüz Türkiye hedefine ulaşılmasıyla; millî birlik ve beraberliğimizin daha da pekişeceği, tüm vatandaşlarımızın huzur ve refahının artacağı, ülkemizin sosyoekonomik gelişiminin ve kalkınma sürecinin hızlanacağı, demokrasimizin güçleneceği ifade edilmiştir.

Bu kapsamda; bölücü terör örgütünün kendisini feshi, silah bırakması ve silahsızlanması ile tüm uzantılarının tasfiyesi sürecinin yakından ve titizlikle takibine devam edileceğinin altı çizilmiştir.

**3.** Türkiye’nin, Suriye’de yeni yönetimin kalıcı huzur ve istikrarın sağlanması ile ülkenin tüm terör örgütlerinden arındırılması yönündeki gayretlerine destek vermeye devam edeceği belirtilmiş; istikrarı bozmak maksadıyla kurgulanan kışkırtmaların dikkatle izlendiği ve Suriye’nin toprak bütünlüğü, tüm dinî, mezhebî ve etnik kimlikleri ile üniter yapısının muhafazasına matuf yaklaşımın korunacağı vurgulanmıştır.

**4.** Filistin meselesine ilişkin son durum ele alınmış; İsrail’in ısrarla tatbik ettiği soykırım, istila ve işgal politikalarına son vererek bir an evvel ateşkes rejimine geri dönmesi ile insani yardımların engelsiz ve yeterli şekilde bölgeye ulaştırılması gerektiğine dikkat çekilmiş; Gazze halkının öz vatanlarında güven, huzur ve refah içerisinde özgürce yaşayabilmesi için atılacak meşru adımların ve harap edilen Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması gayretlerinin sürdürüleceği belirtilmiştir.

**5.**  Rusya-Ukrayna Savaşı’nda müzakerelere ve diplomatik çabalara öncelik veren bir sürece girilmesinden memnuniyet duyulduğu vurgulanmış; ülkemizin, müteakip dönemde de sürecin adil ve onurlu bir anlaşma ile neticelenmesi ve kalıcı barışın tesisi için inisiyatif üstlenmeye devam edeceği ifade edilmiştir.

**6.**  Bosna Hersek’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik sarsılmaz desteğimiz bir kez daha teyit edilmiş; Türkiye’nin, Balkanlar’daki huzur ortamına menfi tesir edebilecek tüm gelişmeleri yakından izleyerek bölgedeki barış ve istikrarın muhafazası için kuşatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla gayret sarf etmeyi sürdüreceği kaydedilmiştir.

**7.**  Türkiye’nin; jeopolitik konumunun sunduğu imkânlar ile üstün askerî gücü ve yeteneklerine ilaveten gelişmiş ve üretken savunma sanayisinden istifadeyle içinde bulunduğu ittifaklara yaptığı katkıların yanı sıra güvenlik ve istikrar alanında iş birliği imkânı bulunan diğer ortaklarına da benzer katkılar sunarak tüm bölgemizin refah, barış ve huzuruna hizmet edeceği belirtilmiştir.

Bu süreçte, bilhassa Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin genelindeki canlanmaya ve Avrupa’nın güvenliğine yönelik planlamalarda Türkiye’nin vazgeçilmez rolüne işaret edilmiştir.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur.


MGK’dan Muhatabı Olmayan Gazze Çağrısı

‘İsrail’, Gazze'yi ikiye ayıran Netzarim Koridoru'na kara harekatı başlattı

Köklü-Değişim,İşgalci-‘İsrail’,-Gazzeye-Kara-Harekatı-Başlattı-.jpg

İşgalci ‘İsrail’ ordusu, 19 Ocak’ta yürürlüğe giren Hamas ile imzaladığı ateşkes anlaşması uyarınca çekilme kararı aldığı Nuseyrat (Netzarim) Koridoru'na kara harekatı başlattı. 

Gazze Şeridi'ni ikiye bölmek için kurulan, bir ucu ‘İsrail’ sınırına diğer kısmı Akdeniz'e açılan kritik önemdeki Netzarim Koridoru'nun bir kısmının geri alınması için işgal ordusu Çarşamba günü 'sınırlı kara harekatı' başlatıldığını duyurdu.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, saldırıların artırılmasıyla ateşkese son verileceğinin planlandığını açıklamıştı. İşgalci varlık, önceki gün sahur vaktinde başlattığı ve bu saate kadar devam etmekte olan vahşi saldırılarda 700’den fazla Müslümanı katletti. 

Katz ayrıca, **"Hava kuvvetlerinin Hamas'a yönelik saldırısı sadece ilk adımdı. Günler, onlar için daha da zorlaşacak ve tüm bedeli siz ödeyeceksiniz"** dedi.

‘İsrail’ daha önce Ocak ayında Hamas ile yaptığı ateşkes anlaşmasının ardından koridordan çekilme kararı almıştı. 

Katz, 2023'ten bu yana Gazze'de tutulan rehinelerin serbest bırakılmaması halinde ‘İsrail’ ordusunun yakında Gazze'deki çatışma bölgelerinden tahliye emri vereceği ve Hamas'a yönelik saldırılarını yoğunlaştıracağı tehdidinde bulundu.

‘İsrail’ Başbakanı soykırımcı Binyamin Netanyahu salı günkü saldırıların **"sadece bir başlangıç"** olduğunu ve ‘İsrail'in tüm savaş hedeflerine ulaşana kadar **"mücadelesini sürdüreceğini"** söyledi.

[Köklü Değişim Gazze'de KAtliam.mp4](https://api.kokludegisim.net/uploads/Koeklue_Degisim_Gazze_de_K_Atliam_49a11b1b45.mp4)

Gazze Sağlık Bakanlığı, ‘İsrail'in salı gününden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda çoğu çocuk ve kadın olmak üzer şehit olanların sayısının 240 artarak en az 710'a yükseldiğini duyurdu.




İşgalci ‘İsrail’, Gazze’ye Kara Harekatı Başlattı 

AB liderleri, “Ukrayna, savunma ve ekonomi” gündemleriyle Brüksel'de bir araya geliyor 

Köklü-Değişim,AB-Liderleri-“Ukrayna”-Gündemiyle-Toplanıyor-.jpg

AB liderleri, **“Ukrayna, savunma ve ekonomi”** gündemleriyle bugün (Perşembe) Brüksel'de bir araya geliyor.

Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için teşvik ettiği müzakerelerdeki son gelişmeler hakkında 27 AB liderini bilgilendirecek.

Rusya-Ukrayna savaşında belirlediği hedeflere ulaşan Washington, bu sorunu nihayete erdirmek için AB’yi saf dışı bırakarak Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde Ukrayna’yı tehditle masaya oturturken daha sonra Rusya heyeti ile görüşmüştü. ABD hızlıca Rusya-Ukrayna barışını kendi çizdiği sınırlar içinde inşa ederken, AB ise bu aşağılama ve yeni konjonktür karşısında kendini konumlandırmaya çalışıyor.

Bu kapsamda Avrupa Birliği'nin 27 lideri, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş, Donald Trump'ın başlattığı müzakereler ve bloğun yeniden silahlandırılmasına yönelik milyarlarca dolarlık yeni planlar başta olmak üzere oldukça yoğun bir gündemle Brüksel'de bir araya gelecek.

Toplantıda ayrıca rekabet gücünün arttırılması ihtiyacı, düzensiz göçün yönetimi, Orta Doğu'daki durum, çok taraflı düzen ve yıllar süren art arda krizlerin ardından ciddi bir baskı altında olan AB bütçesinin geleceği de masada olacak. 

Ukrayna'nın 30 günlük geçici ateşkesi kabul etmesi ve ABD'nin askeri yardım ve istihbarat paylaşımı üzerindeki askıya alma kararını kaldırarak ikili ilişkilerde iyileşme sinyali vermesiyle tedirginlik bir nebze azaldı. Vladimir Putin, enerji altyapısına yönelik saldırıların durdurulması için daha sınırlı bir teklifle karşılık verdi ve Kiev'e askeri yardımların tamamen durdurulmasını talep etti.

Çarşamba günü Trump ile müzakerelerdeki bir sonraki adımlar hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, video konferans yoluyla odadaki liderleri bilgilendirmesi planlanıyor. 

Üst düzey bir diplomat, **"Putin'in Ukrayna'ya askeri yardımımızı durdurmamız gerektiğini söylediği doğruysa, sonuçlarımızda bunun tam tersini okuyacaksınız"** tehdidinde bulundu. 

Ancak sonuç bildirgesinin Ukrayna bölümünün sadece 26 üye ülke tarafından onaylanması bekleniyor, zira Macaristan "güç yoluyla barış" stratejisi ve yeni silah ve mühimmat tedariğiyle ilgili herhangi bir ifadeye kesinlikle karşı çıktığı biliniyor. Aynı dinamik iki hafta önce Viktor Orban'ın ortak metinden çekilmesiyle de gözlemlenmişti. 

Ayrıca liderler, Avrupa Komisyonu'nun 150 milyar euroluk yeni bir kredi programı da dahil olmak üzere savunma harcamalarını hızla arttırmaya yönelik iddialı planlarını ele alacak. 

Akşam yemeğinde 27 üye, bloğun 2028-2034 dönemine ilişkin bütçesini müzakere edeceği ve hararetli tartışmaların yaşanaağı öngörülüyor. 

Bu konuda üst düzey bir AB yetkilisi, **"Asıl zorluk mali denklemde, hedeflerimizi Birliğimizin kaynaklarıyla nasıl eşleştireceğimiz"** açıklamasında bulundu. 

**Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde** farklı anlarda liderlerin toplantısına katılım sağlayacak. 



Son Haberler