Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 11 Haziran 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyareti ele alındı. Toplantıda ayrıca ABD ve "İsrail’in" Gazze’nin Nuseyrat kampında gerçekleştirdikleri katliam ve İstanbul’da yapılan D-8 toplantısı hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım, Türkiye ile Çin arasında geçen onlarca yılda hiçbir şeyin değişmediğini, 1998 yılında Çin’i ziyaret eden ilk Dış İşleri Bakanı olan İsmail Cem nasıl ki Çin’in toprak bütünlüğüne atıfta bulunarak, Türkiye’nin "Tek Çin" politikasını benimsediğini söylediyse, İsmail Cem’den sonra gelen tüm Dışişleri Bakanları’nın, Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının aynı dili kullandığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da Çin ziyaretinde tıpkı selefleri gibi Doğu Türkistan’ı yok sayan "Tek Çin" politikasına vurgu yaptığını hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti: “Filistin için iki devletli çözüm önerirken, Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan için neden iki devletli çözüm önermiyorsunuz da "Tek Çin" politikası izliyorsunuz? İşte sizin politikanız bu kadar iki yüzlüdür. Sizin politikanızda dindaş olmak da ırkdaş olmak da bir şey ifade etmemektedir. Ulusal sınırlar sizin ellerinizi de kollarınızı da bağlamış gözlerinizi kör etmiş vaziyettedir. Size gidin Çin’e savaş açın demiyoruz. Siz daha yanı başınızdaki bir avuç korkak Yahudi varlığının din kardeşlerinize katliam üzerine katliam yapmasını sadece izlemekle yetinmişken Doğu Türkistan’ı kurtarın demek havanda su dövmektir. Biz size en azından Doğu Türkistan’ın sesi olun diyoruz! Oradan yükselen feryatlara kucak açın diyoruz. Uluslararası ilişkilerde Doğu Türkistan’daki mazlumların hamisi olun diyoruz...”

Muhammed Emin Yıldırım, Doğu Türkistanlı Müslüman Türklerin 1932’de Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, 1944’de ise Doğu Türkistan Cumhuriyeti ilan etmiş olmalarına ve Türkiye’den yardım istemelerine rağmen Türkiye’nin bu iki devleti de tanımadığına dikkat çekerek, Türkiye’de cumhuriyetin kuruluşundan itibaren dinin yerine ikame ederek kutsallaştırılan Türkçülük fikrinin aslında sahte bir Türkçülük olduğunu ifade etti.

“Çin hiçbir konuda Türkiye’nin yanında durmadı”

Konuşmasının devamında “Peki nereden geliyor bu Çin sevgisi?” sorusunu soran Yıldırım Türkiye ile Çin arasındaki ticaret rakamlarına değinerek şunları söyledi: “Çin ile yapılan ticarete bakıyorsunuz 45 milyar dolar ithalata karşı 3,5 milyar dolar ihracat. İhracat kalemlerinin çok büyük bir kısmını madenler oluşturuyor. Çin’e 2023 yılında 45 milyar dolar göndermişiz 3,5 milyar dolar almışız. 41,5 milyar dolar dış ticaret açığı mevcut. Beklenen 2 milyon Çinli turist hiç gelmemiş. Siyaseten Çin, Türkiye’nin uluslararası alanda hiçbir konuda yanında durmadı desteklemedi. Peki bu sevda neden? Hadi önceden silah alımında Avrupa’ya bağımlı kalmamak adına Çin iyi bir seçenekti. Peki ya şimdi? Çin’den silah teknolojisi namına bir şey alınmıyor. İthal edilen ürünlerin büyük bir kısmı cep telefonu, elektronik eşyalar gibi stratejik özelliği olmayan ürünler… Bu ticaret için mi kardeşlerinizi yalnız bırakıyorsunuz? Tek yol tek kuşak projesindeki yerinizi sağlamlaştırmak için mi kardeşlerinizi yalnız bırakıyorsunuz. ABD’nin plan ve politikalarında rol kapmak için mi kardeşlerinizi yalnız bırakıyorsunuz?”

“Çin ve ABD ile mücadele etmek için Hilafeti ilan edin!”

Son olarak, Türkiye’nin Çin ve ABD gibi güçlü devletlerin tahakkümünden kurtulması için çözüm önerisi sunan Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Biliyoruz sizin Çin’e karşı söyleyecek bir sözünüz olamaz! Olamaz çünkü elinizde Çin’e karşı mücadele edecek bir güç yok! Diğer taraftan ABD var. O da güçlü bir ülke. Onun da her dediğini yapmak zorundasınız. İşte size bu zilletten kurtuluş önerimiz! Hilafeti ilan edin! Müslüman halklara birleşme çağrısında bulunun! Müslümanların atıl durumda olan devasa güçlerin birleştirin! O zaman Çin’e de ABD’ye de “artık yeter” diyebilirsiniz. O zaman Doğu Türkistan için gerçek bir umut olursunuz. O zaman Doğu Türkistan’ı kurtarabilirsiniz. O zaman Yahudi varlığı İsrail’in katliamlarına son verebilirsiniz. Bunları yapmazsanız. Hamasi söylemlerle mavi kıravat takarak subliminal mesajlar vermeye kendi kendinizi aldatmaya devam edersiniz. Ne itibarınız olur ne de gücünüz!”

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.

------------------------------------

#YenidenHilafet