Erdoğan, Filistin Meselesinde Osmanlı ve Türkiye’yi Bir Tuttu
26 Haziran 2024

Erdoğan, Filistin Meselesinde Osmanlı ve Türkiye’yi Bir Tuttu

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir çok maddi teklife rağmen Siyonistlere bir karış toprak vermeyen Osmanlı ile ‘İsrail’i kurulmasının hemen ardından tanıyan Türkiye Cumhuriyeti’ni bir tuttuğu konuşmasında Filistin’e sahip çıkacaklarını söyledi.

Erdoğan konuşmasında, “Ecdad tarih boyunca Filistin'e nasıl sahip çıktıysa, Yavuz Sultan Selim, Sultan Abdülhamid Filistin'e nasıl sahip çıktıysa, kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti nasıl Filistin'e sahip çıktıysa, aynı ruh, aynı kararlılık ve aynı cesaretle Filistin'e sahip çıktıklarını ve çıkacaklarını” ileri sürdü.

Yaklaşık 9 aydır Gazze’de ve 76 yıldır tüm Filistin topraklarında süren işgal ve katliamları kınayarak geçiştiren Erdoğan, ‘İsrail’ barbarlığının kurbanı olan 38 bini aşkın Filistinli şehidi bir kez daha rahmetle andı, yaralılara acil şifalar diledi.

Erdoğan, yiyecek bir lokma ekmek bulamadığı için derisi sırtına yapışan Gazzeli çocukların fotoğrafının, modern dünyanın utanç defterine yazıldığını dile getirerek, "Bu fotoğraf, sadece küresel sistemin iflasının değil, aynı zamanda İslam aleminin acizliğinin de bir sembolü olarak acıyla hatırlanacaktır" ifadesiyle İslam İş Birliği Teşkilatı bünyesinde Türkiye dahil 57 İslam beldesinin toplandığı ve somut adım atmadığı süreci özetlemiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri Türkiye'de farklı, siyasi kariyerlerinin icazet kapısı olarak gördükleri Avrupa'da farklı konuşabilir; birileri, batılı ağababalarından aferin almak, onlara şirin gözükmek, onların gözüne girmek için Filistin direnişine çamur atma peşinde koşabilir. Ama biz içeride ve dışarıda hakkı konuşacak, hakikati savunacak, masumların yanında, katillerin ise dimdik karşısında duracağız. Kimse bizden küresel siyonist şebekenin baskılarına boyun eğmemizi, zalimler karşısında düğme iliklememizi beklemesin." dedi.

Erdoğan, Kurban Bayramı'nın hemen arifesinde gerçekleştirdiği İspanya ve İtalya ziyaretlerinde Gazzelilere yönelik zulmü gündeme getirdiğini; Filistin'de işgal ve katliam politikası devam ettikçe, dünyanın hiçbir yerinin güvende olmayacağını açıkça ifade ettiğini; İsrail'in şımarıklığına ve hukuk tanımazlığına verilecek en etkili cevabın, Filistin devletinin tanınması olduğunu vurguladığını anlattı.

Norveç, İrlanda ve Slovenya'nın sergilediği vicdanlı tavrın Avrupa'nın tamamına örnek olmasını temenni ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Başbakan Sayın Paşinyan'ın liderliğinde Ermenistan'ın da Filistin devletini tanıma kararından memnuniyet duyuyoruz. Alınan ve açıklanan son kararlarla özellikle 149'a yükselen tanıma adımlarının çok değerli, önemli olduğunu ifade ediyorum. İnşallah çok daha fazla sayıda ülkenin Filistin'i tanıması için temaslarımızı sürdüreceğiz" ifadesiyle Filistin topraklarında süren işgal ve katliamı diplomasi ile çözüleceğine işaret eden açıklamalarını tekrarladı.

Lübnan Sınırındaki Çatışmalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'yi yakıp yıkan ‘İsrail'in, şimdi de gözünü Lübnan'a diktiğinin anlaşıldığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Batılı güçlerin, kameralar önünde farklı konuşsalar da, perde arkasında ‘İsrail'in sırtını sıvazladıklarını, hatta desteklediklerini görüyoruz. Lafa gelince özgürlükten, insan hakları ve adaletten dem vuran devletlerin, Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları, son derece vahimdir, zavallılıktır. Netanyahu'nun, batının da rızasıyla savaşı bölgeye yayma planları, açık söylüyorum, büyük bir felakete yol açacaktır. Bu kanlı planlara karşı batıdan önce İslam alemi ve Orta Doğu'daki kardeş ülkelerin tepki göstermesi gerekir. Fakat İslam dünyasının, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket ettiğini üzülerek müşahede ediyoruz. Buna fırsat vermememiz lazım. Türkiye, kardeş Lübnan halkının ve devletinin yanındadır. Bölgedeki diğer ülkeleri de Lübnan'la dayanışma içinde olmaya davet ediyorum." Aldıkları önlemlere ve yaptıkları devasa yatırımlara rağmen kazaların önünü tamamen kesemediklerine işaret eden Erdoğan, "Kurban Bayramı tatilinde meydana gelen 7 bin 216 trafik kazasında 72 insanımız hayatını kaybederken, 12 bin 474 kişi de yaralandı. Kazalarda vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor; yaralılara Mevla'dan acil şifalar niyaz ediyorum." dedi.

Cumhur İttifakı’nın Parçalandığı İle İlgili Söylentiler

Son zamanlarda Sinan Ateş cinayeti nedeniyle Cumhur İttifakı’nda anlaşmazlıklar olduğuyla ilgili söylentileri istinaden Erdoğan, 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı meydanlarda kurulan Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin bekasının teminatı olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yol arkadaşımız MHP ile omuz omuza yürüyoruz. Cumhur İttifakı sapasağlam ayaktadır, birdir, bütündür ve sarsılmadan ayakta kalacaktır. Cumhur İttifakı'nın herhangi bir üyesine yapılan saldırı, doğrudan ittifakın birliğine, bütünlüğüne yapılmıştır. Bu saldırılara geçit vermeyiz." mesajını verdi.

AK Parti-CHP Normalleşmesi

Siyasette normalleşme tartışmalarına değinen Erdoğan, "Bizim; siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle 'normalleşme' çabamız, aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır." dedi.

Sıkılı yumrukları açacak olanın muhalefet olduğunu vurgulayan Erdoğan, hançerleri kınına koyacak olanın, dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olanın, yumuşaması, normalleşmesi gerekenin muhalefet olduğunu bildirdi. Erdoğan şunları söyledi:

"İstiyoruz ki CHP gerilim siyasetini artık bıraksın, normalleşsin, milli iradeyle barışsın ve bundan da milletimiz ve demokrasimiz kazançlı çıksın. Diyaloğa şans tanıma arzumuz; partimize, hükümetimize ve Cumhur İttifakına yönelik hadsizlikleri kabulleneceğiz manasına gelmez. Edepli olmamız, edepsizliğe göz yumacağımız anlamına asla gelmez. Yumuşak başlıyız ama kimse unutmasın, boynu çekilecek uysal koyun da değiliz. Şimdi çıkmışlar, sabah-akşam sürekli 'suç ortaklığından' bahsediyorlar.

Suç ortağı arayanlar, kendilerini fazla yormasın, nereden geldiğini ve halen nereye gittiğini tam olarak açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar. Suç ortağı arayanlar, bize laf söylemeden, bize çamur atmadan evvel, sözde 'kent uzlaşısında' kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar."

Yeni NATO Genel Sekreterine Tebrik

NATO Genel Sekreterliğine Mark Rutte'nin seçilmesi hatırlatılarak, "Yeni NATO Genel Sekreterinden bir beklentiniz var mı?" diye sorulan Erdoğan, şunları söyledi:

"Yarım saat önce Rutte'yi tebrik ettim. 'Hayırlı olsun' dedim. Washington'da görüşeceğiz, bir araya geleceğiz. O da 'Washington'u beklemeden ben Türkiye'ye ziyarete geleceğim' dedi."