Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türk Devletleri Teşkilatı Gayriresmi Zirvesi için soykırımcı Netanyahu’nun kırmızı halılarla karşılandığı Macaristan’ın başkenti Budapeşte'ye gitti.
Erdoğan'ı Varkert Bazar önünde işgalci ‘İsrail’in soykırımcı Başbakanı Netanyahu’yu büyük bir ihtimamla ağırlayan Macaristan Başbakanı Viktor Orban karşıladı.
UCM’nin (Uluslararası Ceza Mahkemesi), Kasım 2024'te ülkesinin Gazze'deki savaşıyla bağlantılı olarak insanlığa karşı suçlar işlediği için ‘İsrail’ başbakanı için bir tutuklama emri çıkarmıştı.
Tutuklama emri çıkarıldıktan kısa bir süre sonra Orban, Netanyahu'yu Budapeşte'ye davet ederek Macaristan topraklarında tutuklanmayacağını belirtmiş ve UCM’den çekilme kararı almıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mahkeme kararını sık sık hatırlatıp, Ankara'nın davaya müdahil olmasının bir icraat olarak sunarken, kararı tanımayan ve Netanyahu'ya dostluk ve destrek mesajı veren Orban ile samimi bir şekilde görüntülendi. Erdoğan, Orban'ın bu duruşuna dair bir açıklamada da bulunmadı.
Orban, zirvenin açılış konuşmasında, "Sayın Erdoğan mutlaka hatırlayacaktır, burada Batı’da mesela Türk akımı nasıl ilerleyebilir bunu çok konuşmuştuk. Batılılar bunu engellemek için çok şey yaptı ama biz bunu inşa ettik" dedi.
"Bu boru hattı olmasaydı belki Macaristan için enerji olmayacaktı" diyen Orban, "O yüzden Sayın Erdoğan’a teşekkür ederim. Çünkü bu projeyi çok güçlü bir şekilde desteklemişti" ifadeleriyle geçmişe vurgu yaptı.
Rusya Ukrayna Savaşı'na atıfta bulunan Orban, "3 yıldır her zaman barıştan yana oldunuz, ahlaki olarak da doğru bir konuydu bu ve aynı zamanda kendi çıkarımızaydı. O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve üstlendiği barış misyonunu çok takdir ettiğimizi söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Orban, Gazze’deki soykırıma dair bir açıklamada bulunmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvede yaptığı konuşmada öne çıkanlar şöyle:
-“Teşkilat olarak nice engelin üstesinden geldik. Bugün parmakla gösterilen bir seviyedeyiz.
-Nevruz Bayramı kader birliğimizin en önemli gönül mirasıdır.
-UNESCO 43. Genel Konferansı'nda 15 Aralık Günü'nün Dünya Türk Dili Günü olarak ilan edilmesinin çok anlamlı olacağını düşünüyoruz.
-Geçmişte Kıbrıs'ta, Karabağ'da, Bosna'da ve bugün de Gazze'de yaşanan trajediler bizlere sınırlarımızın ötesini de düşünmemiz gerektiğini hatırlatıyor
-Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmanın artırması önemli.
-KKTC'nin bulunmadığı bir Türk dünyası aile fotoğrafı eksik kalacaktır.
-KKTC'yi teşkilatımıza tam üye kabul edeceğimiz günleri görmeyi ümit ediyorum.
-Modern zamanların en şiddetli insani felaketinin yaşandığı Gazze'de sivil halk adeta cehennemi yaşıyor.
-‘İsrail'in yayılmacılığı durdurulmalı.
-Türk devletleri olarak tarihin ve medeniyetin kesişim noktasında, Doğu'nun bilgeliğiyle Batı'nın dinamizmini birleştiren köklü bir mirasın taşıyıcılarıyız.
Türk Devletleri Teşkilatı sık sık toplantılar yaparken henüz 'İsrail'e yönelik somut bir adım atılmış değil.