Danimarka’dan, Filistin’e Destek Veren Hizb-ut Tahrir’e Yargı Baskısı
26 Haziran 2024

Danimarka’dan, Filistin’e Destek Veren Hizb-ut Tahrir’e Yargı Baskısı

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Danimarka Basın Sözcüsü Elias Lamrabet hakkında Kopenhag Şehir Mahkemesi siyasi bir karar alıp, yargı yoluyla baskı uyguluyor.

Elias Lamrabet’e, Gazze'deki katliamlar sırasında Kopenhag’daki Mısır Büyükelçiliği önünde yaptığı bir konuşmada, İslam beldelerinin ordularına Filistin’i kurtarmaları için çağrıda bulunması sebebiyle dava açılmıştı.

76 yıldır Filistin’de ve 9 aydır Gazze’de süren Siyonist işgal ve katliamların ancak Müslümanların ordularını harekete geçirmesiyle ortadan kalkacağı fikrini beyan etmesi sebebiyle “suçlu” bulunan Lamrabet, karara karşı boyun eğmeyeceğini beyan etti.

Batılı devletlerin iddia edilen değerlerinin binlerce masumun bedeninin altına gömüldüğünü ifade eden Lambrabet, şunları söyledi:

“İnsan hakları, yaşam hakkı, kadın hakları hepsi siyasetçiler ve yetkililer tarafından siyonizmin buldozerinin altına atılıyor, bu da yüce ikiyüzlülüklerini ortaya çıkarıyor ve bu ‘değerlerin’ uygulamada nasıl basit siyasi araç olduğunu ortaya çıkarıyor.”

Danimarka devletini soykırımcı ‘İsrail’e destek olduğunu ifade eden Elias Lamrabet, gözdağı verme çabaları faydasız olduğunu ve ne olursa olsun Filistin’e destek vermeye devam edeceklerini taahhüt etti.

Lambaret ayrıca Hizb-ut Tahrir’in nerede olursa olsun Filistin’deki durumun askeri bir işgal olduğunu ve askeri işgalin de ancak askeri bir çözümle sona ereceğini ifade etmeye devam edeceğini beyan etti ve şu ifadeyle açıklamasına son verdi:

“Hiçbir siyasi amaçlı kovuşturma, hiçbir tehdit ya da baskı, doğruyu söylememizi engelleyemez ve kararlılığımızı sarsamaz.”

Kuruluşundan bu yana fikri ve siyasi çalışmalar yürüten Hizb-ut Tahrir’e karşı son olarak İngiltere faaliyetlerini yasaklama kararı almıştı. Ayrıca sosyal medya hesaplarına da yasaklar getiren Avrupa, sözde değeri “fikir ve ifade özgürlüğünü” bir kez daha çiğnemişti. İslam’a karşı hakareti özgürlük kapsamında değerlendiren Avrupa, Müslümanların fikirlerini beyan etmesini ise yargı yoluyla engellemeye devam ediyor.